PKK lideri Abdullah Öcalan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a gönderdiği mektubunda, Özal’ı “demokrasi şehidi” olarak tanımladı ve kendisiyle görüşme temennisini dile getirdi.

SERHAT NEWS – İmralı Cezaevi’nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Mektup, DEM Parti milletvekilleri aracılığıyla Ahmet Özal’a ulaştırıldı.

Mektuba ilişkin konuşan Ahmet Özal, mektubun aslında Sırrı Süreyya Önder tarafından iletilmesinin planlandığını ancak Önder’in sağlık sorunları nedeniyle bu görevin DEM Parti milletvekillerine verildiğini belirtti.

Öcalan: Turgut Özal bir demokrasi şehididir

Ahmet Özal, mektubun içeriğine dair yaptığı açıklamada, Abdullah Öcalan’ın babası Turgut Özal’a “demokrasi şehidi” sıfatını layık gördüğünü aktardı. Mektupta 1993 yılında yaşanan gelişmelere dair yorumlar bulunduğunu ifade eden Özal, “Babam hakkında olumlu ifadeler var. Onun demokratik çözümden yana olduğunu söylüyor ve kendisiyle de görüşmek istediğini belirtiyor” dedi.

“Babam kalp krizi geçirmedi, kalbi aniden durdu”

Turgut Özal’ın ölümüne dair halen kamuoyunda süren şüpheleri de hatırlatan Ahmet Özal, babasının kalp krizi geçirmediğini savundu. Özal, “Spor yaparken kalp krizi geçirdi” iddialarına karşı çıkarak, “Babam spor yapmıyordu. Kalbi aniden durdu. Bu, kriz değil. Amerika’daki doktoru da bu durumun milyonda bir görülebileceğini söylemişti” ifadelerini kullandı.

1993 yılına dikkat çekti: Mumcu, Kahveci, Bitlis, Özal…

Ahmet Özal, 1993’ün Türkiye için karanlık bir yıl olduğuna işaret ederek, aynı yıl yaşamını yitiren Uğur Mumcu, Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis gibi isimleri hatırlattı. “Babam, Uğur Mumcu ile düzenli olarak görüşürdü, bunu kimse bilmez. Kahveci ekonomiden, Bitlis ise askeri kanattan sorumluydu. Hepsi aynı dönemde hayatını kaybetti. 1993 mutlaka araştırılması gereken bir yıldır” dedi.

“Barışmak istemezsek 40 bin kişi daha mı ölsün?”

Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununa dair barış vurgusuna da değinen Ahmet Özal, barışçıl çözümün önemine dikkat çekerek, “Babamın bir sözü vardı: ‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar 21. yüzyıl Türklerin asrı olacak’ derdi. Bu yüzden Türkiye’nin önü kesildi. Barış, insanların ölmemesi demektir. 40 yılda 40 bin kişi hayatını kaybetti. Barış olmazsa, bir 40 bin kişi daha mı ölsün? Bu çözüm olamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Geçmişte ne olmuştu?

Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı döneminde Kürt sorununun çözümü için askeri değil siyasi ve demokratik yöntemlerin benimsenmesi gerektiğini savunmuştu. 17 Nisan 1993’te ani şekilde hayatını kaybetti. Ölümüne ilişkin şüpheler uzun yıllar tartışıldı. 2012 yılında mezarı açıldı ve adli tıp incelemesi yapıldı ancak zehirlenme bulgusuna ulaşılamadı.