Abdulahat Arvas ve Yönetimi Van’daki Kayyım Uygulamalarına Neden Sessiz?
Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması sonrasında eski film yeniden başa sarılarak sahnelendi ve halka, bilhassa kadınlara ve gençlere yönelik proje ve çalışmalar sonlandırıldı. Ardından ilçelerde planlamaya alınan çalışmalar iptal edildi. Belediyeye ait taşınmazların satışı veya başka kurumlara bedelsiz devri derken, şimdi de VASKİ eksenli yaşananlar, mağduriyetleri ayyuka çıkarttı!
Ülke genelinde derin yoksulluğun en derin yaşandığı yer olan Van’da su borçlarını ödeyemedikleri gerekçesi ile insanların sularının kesilmesi ve icraya verilmesi, icra için de geçmişte olduğu gibi yine “AKP’li Seçkin” isimlerin belirlenmesi, Van’da ciddi tepkilere yol açtı, açmaya da devam ediyor.
Kayyım yönetiminin şu aralar hayata geçirdiği uygulamalara Van yabancı değil, keza geçmişte de buna tanıklık etti.
Fakat asıl olarak Abdulahat Arvas başkanlığındaki AKP Van İl yönetiminin bu denli sessizliğe bürünmesi, halkın talep, şikayet ve feryatlarına bu denli kulaklarını kapatmaları, Van’ı bu denli görmezden gelmeleri kendilerini de bu işin bir parçası, sorumlusu yapıyor!
Çok değil, bir yıl önce Abdulahat Arvas’ın aday olduğu 31 Mart Yerel Seçimlerinde AKP tarihinin en derin yenilgisini aldı, hemen herkes de Arvas’ı yenilginin baş sorumlusu olarak gösterdi. Tabi, yaşanan ağır yenilgi ve hezimetin baş sorumlusu, kayyım politikası ve uygulamalarıydı.
Gelgelelim kentte yaşanan mağduriyetlere…
En başından şunu belirtelim:
Bir kere kayyım uygulamasının kendisi başlı başına bir mağduriyettir, keza halkın iradesi, halkın tercihi, halkın seçtikleri hem de hukuka uygun olmayan yöntemlerle görevden alındı ve yerine başkaları atandı!
Halkın hesap soracağı kişilerin yerine halkın hesap soramayacağı kişilerin konulması, mağduriyetin en büyüğüdür…
Kayyım atanmadan önce Van Büyükşehir Belediyesi ve VASKİ’ye yönelik, “Türkiye’nin en pahalı suyunu Van içiyor” diyerek algı yaratmaya çalışanlar, kayyım ataması ile birlikte suya yüzde 50 ile yüzde 70 oranında zam yapılması karşısında sessizliğe gömüldüler!
Ancak Van halkının yaşadığı mağduriyet sadece su zammı ile de sınırlı değil. Van’da çok ciddi düzeyde insan, aile icraya verildi!
Ülkenin en yoksul kenti olan Van’da insanlar su faturalarını ödeyemediklerinden sadece icralık olmadı, bir de avukatlık ücretini sırtlarına vurdular! Van vekili Mahmut Dündar meseleyi meclise taşıyarak bir de önemli bir bilgiyi paylaştı. Meğerse icra dosyalarını alan avukatlar da AKP’liymiş!
Hani Ahmet Kaya o meşhur parçasında diyordu ya; “nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça” işte tam da böyle!
Ülkenin en yoksul insanlarının ceplerine girmesi muhtemel birkaç kuruşa da göz konulmuş!
Buradan büyük bir samimiyetle sormak istiyorum; Sayın Arvas, sayın AK Parti Van İl Yönetimi, bu yapılanı doğru ve ahlaki buluyor musunuz? Şayet bulmuyorsanız, neden derin bir sessizliğe bürünmüş, gözlerinizi, kulaklarınızı ve yüreklerinizi yükselen feryada kapatmışsınız?
Başka bir konu da belediyeye ait ne varsa satılıyor veya başka kurumlara bedelsiz devrediliyor! Bu durum da gelenek halini aldı! Kim geliyorsa ilk iş olarak belediyeden alıp başka kurumlara veriyor! Böylelikle belediyeyi çalışamaz, iş yapamaz duruma getiriyor!
İyi de madem belediye bu kadar lüzumsuz bir kurumdur, o zaman kapatın gitsin! Enkaza dönüştürmek de neyin nesi?
Tekrardan, adeta sessizlik yemini etmiş Arvas ve ekibine dönecek olursak…
Sayın Arvas ve ekibi, önümüzdeki olası bir erken seçim veya olağan seçimde amacınız yeniden bir hezimeti yaşamak mıdır, yoksa partinizi en iyi şekilde seçime hazırlayarak, olabilecek en iyi sonucu elde etmek midir?
Hoş, sessizliğiniz, amacınız hakkında da fikir vermiyor değil!
Bakın, kentin önemli simalarından Sayın Feridun Irak, kaç zamandır kendisini parçalayıp duruyor Van için! “DSİ’nin boşalttığı yerleşkeyi millet bahçesi yapın, zaten imarda da böyledir” diyor. Ancak Arvas ve şürekâsı yine sessizliği yeğlediler! Anlaşılan kurdukları dünyalarından dışarı çıkmak istemiyor, o dünyaya başkalarını da almak istemiyorlar!
Hani eskiden, “Söz gümüş ise sükut altındır” denirdi ya, galiba bunu yanlış anlamışlar!
Yoksa safi dindarlardan oluşan AKP Van İl Yönetiminin şu hadisleri pas geçmeleri mümkün mü:
“Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Eğer buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.”
Dahası da var…
“Zulme rıza göstermek, zalimle aynı safta yer almak gibidir.”
“Adaletsizliğin tesisinde yalnızca zalimin değil, sessiz kalanların da sorumluluğu vardır.”
Ne diyelim, Allah sizi affetsin!
3
Memleket sahipsiz tebki verdigimiz İsrail asıl vanda kurumlar duyarsız ilgisiz insanlar muhatap bulamuyor ilgili varsa bana nurdan cevap yazsın zulüm var bu ilde