Öcalan’ın gündeme taşıdığı Judenratlar, Nazi Almanyası döneminde Yahudi topluluklarını yönetmekle görevlendirilmiş konseylerdi. Bu yapılar, soykırımın en tartışmalı ve trajik parçalarından birini oluşturuyor.
SERHAT NEWS – PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’nin 12. Kongresine gönderdiği yazılı mesajda kullandığı “Judenrat” (Yahudi Konseyleri) ifadesi, tartışmaları beraberinde getirdi. Peki, Nazi Almanyası’nın işgal ettiği bölgelerde kurulan bu yapılar kimlerdi ve ne tür roller üstlendiler?
Holokost denilince akla ilk gelenler toplama kampları ve katliamlar olurken, daha az bilinen ancak soykırım sürecinde önemli bir yer tutan Judenratlar (Yahudi Konseyleri), işgal altındaki topraklarda Naziler adına Yahudi topluluklarını yönetmekle görevlendirilmişti. Bu yapılar, çoğu zaman korkunç ikilemlerle karşı karşıya kalan Yahudi liderlerinden oluşuyordu. Naziler, Yahudi halkını doğrudan yönetmek yerine, onların içinden oluşturdukları Judenratlar aracılığıyla emirlerini uygulattı. Bu konseyler, genellikle gettolarda yaşayan toplumun tanınmış figürlerinden oluşuyordu. Görevleri arasında Nazi emirlerini iletmek, zorunlu çalıştırılacak kişileri belirlemek, gıda ve barınma dağıtımını organize etmek ve bazen de Yahudi polis gücü kurmak yer alıyordu.
Zorunlu itaat ve ahlaki ikilemler
Judenratlara verilen görevler büyük oranda Nazi politikalarının hayata geçirilmesine yönelikti:
Nazilerin Taleplerini İletmek: Yahudilerin sürgünü, zorunlu çalışması gibi emirler doğrudan Judenratlar tarafından halka iletiliyordu.
Nüfus Kayıtları ve Sürgün Listeleri: Yahudi topluluklarının kimlik bilgilerini toplayan konseyler, bu verilerin Nazi makamlarına ulaşmasına neden oldu.
Zorla Çalıştırma: Alman savaş ekonomisi için binlerce Yahudi, Judenratlar aracılığıyla çalışmaya sevk edildi.
Gıda ve Barınma Dağılımı: Nazilerin dayattığı kaynak kıtlığı nedeniyle gettolarda açlık ve salgınlar yaygın hale geldi.
Bazı konseyler kendi toplumlarının düzenini sağlamak amacıyla Yahudi polis birlikleri dahi kurmak zorunda kaldı. Bu durum, onların hem kendi halkları içinde hem de tarih önünde çok tartışmalı bir yere oturmasına yol açtı.
İşbirliği mi, direniş mi?
Judenratlar tarih boyunca iki karşıt görüşle değerlendirildi:
İşbirliği Suçlamaları: Bazı araştırmacılar, Judenratların Nazi planlarına dolaylı da olsa destek verdiğini ve Yahudi toplumunun daha hızlı organize edilerek sürgün edilmesinde etkili olduklarını savunur.
Hayatta Kalma Mücadelesi: Diğer uzmanlar ise Judenratların içinde bulundukları koşulların neredeyse imkânsız olduğunu, birçok üyenin zamanla Nazi planlarını kavradığını ve topluluğun en azından bir bölümünü korumak için mücadele ettiğini belirtir.
Naziler genellikle Judenrat üyelerini görevlerini tamamladıktan sonra ya sürgüne gönderdi ya da öldürdü.
Trajik direnişler ve acı son
Bazı Judenrat üyeleri, Nazi emirlerini sabote etmeye, sürgün listelerini değiştirmeye, gizli direnişçileri korumaya veya kaçışları organize etmeye çalıştı. Ancak Nazilerin baskısı ve kontrolü altında bu çabalar çoğu zaman sonuçsuz kaldı. Birçok Judenrat üyesi, sonunda kendi halkıyla birlikte sürgün edildi ya da gettolarda öldürüldü.
Holokost’un bu az bilinen yüzü, soykırımın yalnızca kurbanlar açısından değil, içsel çelişkiler, çaresizlikler ve trajik kararlarla dolu başka bir yönünü daha gözler önüne seriyor.