Oktay Candemir yazdı: Ortak akıl mı, tek akıl mı? Van’da yeni bir temsil tiyatrosu”

Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği ile Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ve AKP İl Yönetimi, geçtiğimiz günlerde Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) binasında bir araya gelerek kentin sorunlarını ve çözüm yollarını masaya yatırdı.

Yıllardır olduğu gibi AKP, Van’da tüm sorunları masaya yatırıyor, ama nedense o sorunlar o masadan bir daha kalkamıyor.

Toplantının yapıldığı AKOM binası geçtiğimiz Ocak ayında kayyum atanmasından önce, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal tarafından hizmete açıldı.

DEM Partili Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen ve hayata geçirilen AKOM Binası 10 Ocak 2025 günü yapılan etkinlikle halkın hizmetine açıldı.

DEM Partili Zeydan ve Şedal’in açtığı bu binada, AKP’nin kent sorunlarına çözüm araması hem manidar hem de düşündürücü.

23 yıldır bu kente çivi çakmayanlar, DEM Parti’li Büyükşehir Belediyesinin yüzde yüzde halka hizmeti olan AKOM binasında, kentin sorunlarına güya çözüm arıyorlar.

Toplantıya başkanlık eden isim ise dikkat çekiciydi: DEM Parti karşısında yerel seçimleri kaybeden AKP Van İl Başkanı Abdulahat Arvas. Seçimlerde kaybettiği mazbatadan dolayı yaşadığı travmanın etkisinde olsa gerek, AKP İl Başkanı olduktan sonra adeta “Belediyeyi biz yönetiyoruz” havasında toplantılar ve konuşmalar yapıyor.

Kayyumun da bu tavrı destekler nitelikte hareket etmesi, hatta toplantının belediyeye ait resmi hesaplardan paylaşılması, ‘Van’ı kayyum değil, AKP İl Yönetimi yönetiyor’ şeklindeki iddiaları teyit ediyor.

Zaten biliyoruz ki, kayyum yönetimleri aslında AKP yönetimleridir. Onlar ne isterse, o olur. Seçim öncesinde “Kayyum olarak atanmak istemiyoruz” diyen Arvas, bugünlerde kayyumdan daha kayyumcu bir profil çiziyor ve Büyükşehir Belediye Başkanı gibi davranıyor.

Daha da ilginci, Arvas’ın hiçbir resmi yetkisi olmamasına rağmen büyükşehir belediyesi bürokratlarına talimatlar yağdırması ise artık işin çığrından çıktığının açık göstergesi.

Toplantının adı ise hayli ilginç: “Ortak Akıl Buluşması.” Tek adamın ve tek aklın egemen olduğu bir yapının “ortak akıl” arayışında olması kulağa hoş ama bir o kadar da çelişkili geliyor.

Arvas’ın konuşmaları da “ortak akıl” söylemini doğrulamaktan uzak: “Evelallah Recep Tayyip Erdoğan gibi dirayetli, milletine sevdalı bir Cumhurbaşkanımız var.

Onun gölgesi bu şehrin üzerindeyken yatırımlarımız da kesilmeyecek inşallah.” şeklindeki sözleri; “ortak akıl” değil, tek aklın tebliğidir. Reis’in gölgesi Van’ın değil, AK Parti yöneticilerinin üzerinde duruyor. Kendi gölgesinden korkanlar, ‘reis’in gölgesine sığınıyorlar.

Ortak akıl dedikleri şey, anlaşılan o ki ihale ve benzeri “akçeli işler” için kurulan ticari bir ortaklık. Minareyi çalan, kılıfını da hazırlıyor.

Madem bu kadar ortak akıl vurgusu yapıldı, o hâlde bir “Ortak Akıl Komisyonu” kurulmasını öneriyorum.

Komisyon Başkanı olarak, eski Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün uygun bir aday olabilir.

Başkan Yardımcılığı koltuğu içinse, Ruhi Su’nun “Yıktı harap etti köyü…” türküsünü aratmayacak şekilde Van’ı yöneten eski Vali Mehmet Emin Bilmez ideal bir isim.
Osman Nuri Gülaçar, bu komisyonda ‘akıl küpü’ olabilir!

“Mecbursız, dinleyecağsız” sözleriyle ilk siyasi çıkışını yapan ama ardından siyasetten komple çıkış yapan İrfan Kartal’ı unutmamak lazım. Neticede 23 yıldır yüzümüzü güldüren tek AKP’li olduğu için komisyonun murahhas üyesi olabilir.
Zahir Soğanda komisyon için en uygun isimlerden ve soyadlarından biri olabilir.

15 Temmuz akşamı Beşyol meydanından fırlattığı oklarla, düşman surlarına ağır zaiyat verdirmiş ve ‘Ulubatlı Zahir’ ünvanını haketmiştir. Ok değil de, pîvaz fırlatsaydı, soyadı ile daha uyumlu olabilirdi ama olsun, netice de kendisi bu kervana katkındır.

Komisyonun ismi ise Van halkının talebi doğrultusunda netleşebilir: Van halkı “Ka Aqil” ismini komisyona uygun görüyor ama “Ortak Akıl Geliştirme, Araştırma ve Yürütme Komisyonu.” benim önerimdir.

Hem yürürler hem yürütürler! Sonuçta, 22 yıldır iyi yürütüyorlar, yürütmek onların işi!
Bu komisyondan ortak bir akıl çıkar mı emin değilim ama pek de umut vadetmiyorlar. Belki de “on dönüm bostan, yan gel yat Osman” tarzında bir komisyon olur!

Ama şu kesin: Bu komisyon “ortak akıl” ile değilse bile, birbirlerinin dertlerine ortak olabilir. Özellikle de maddi konularda!
Bu ortaklık fazla sürmez, söyleyeyim: Bir ara öküz ölür, ortaklık bozulur, ne akıl kalır, ne ortaklık!

İsmini saydığım AKP’nin yerel siyasetçileri, çok fazla seçim kaybettmelerine rağmen ‘Umut’ konusunda muaazam iyimser insanlar. Bir gün olurda Van’da seçim kazanmak için ‘Umut hakkını’ saklı tutuyorlar.

70 yıllarda bizim Kürt illerinin belediyelerinin durumuna ilişkin Ankara’ya telefonla “Belediyelerimiz silindir altında kalmışçasına ezilmekte, dümdüz edilmekte…” denilerek sorunlar aktarılmış,
Yanıt şöyle olmuş: Onları bir zarfa koyup, hemen bize gönderin.

40 yıl önce bu durumda olan belediyelerimize bugünde Ankara’nın bakış açısı aynıdır. Ve son olarak, bayram münasebetiyle halkımıza şöyle seslenmek istiyorum:

Bir elinizde çay, bir elinizde tatlı olsun… Arada da ortak aklı arayın. Bulursanız, Arvas’a da söyleyin! Herkesin Kurban Bayramı mübarek, komisyonlarınız akıl dolu, gündemimiz şeker gibi tatlı olsun!