Artan şiddet olaylarını değerlendiren Türk Psikologlar Derneği Van İl Temsilcisi Psikolog Selva Kaya, ekonomik kriz, işsizlik ve sosyal kopuşların bireylerde kaygı bozukluğu, öfke kontrolü sorunları ve madde bağımlılığına yol açtığını vurguladı.

SERHAT NEWS -Van’da son dönemlerde sıkça gündeme gelen şiddet olayları, aile içi çatışmalar ve madde kullanımındaki artış psikologların da dikkatini çekiyor. Türk Psikologlar Derneği Van İl Temsilcisi Psikolog Selva Kaya, ekonomik sorunların ve toplumsal baskıların bireyler üzerinde yarattığı psikolojik etkileri değerlendirdi.

Kaya, yaşanan ekonomik dalgalanmalar, hayat pahalılığı, işsizlik ve belirsizliklerin bireylerin ruh sağlığını doğrudan etkilediğini belirterek, “İnsanlar geçim sıkıntısı çektikçe yaşam biçimleri zorlaşıyor. Bu da stres, kaygı bozukluğu ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara zemin hazırlıyor” dedi.

Yaşanan psikolojik zorluklar karşısında psikiyatristlere başvuruların arttığını belirten Kaya, bireylerin sorunlarına hızlı çözüm aradığını ve bu nedenle ilaç tedavisine yöneldiklerini söyledi. “İnsanlar uzun süren terapi süreçlerinden kaçınıyor. Kaygılarını ve streslerini hemen bastırmak istiyorlar. Bu nedenle doğrudan psikiyatrik ilaçlara yöneliyorlar” ifadelerini kullandı.

Van’da madde bağımlılığı alarm veriyor

Van’da madde kullanımıyla ilgili çarpıcı veriler paylaşan Kaya, ilin bu alanda Türkiye’de en üst sırada yer aldığını söyledi. Özellikle metanfetamin kullanımının yaygınlaştığını belirten Kaya, “Bu madde İran üzerinden geliyor. Van, Türkiye’ye ilk giriş noktası olduğu için daha ulaşılabilir hale geliyor. Ucuz olması da kullanım oranını artırıyor” diye konuştu.

Göçle gelen ailelerin çocuklarının da bu ortamdan olumsuz etkilendiğini kaydeden Kaya, madde kullanımının ve satışının ilkokul yaşlarına kadar indiğini söyledi. “Bu çocuklar bağımlı hale geliyor ve tekrar madde elde etmek için satıcı haline dönüşüyorlar. Bu kısır döngü kırılmadığı sürece sorun büyüyerek devam edecek” dedi.

Kaya, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayamamasının öfke ve şiddeti körüklediğini söyledi: “İnsanlar engellenmiş hissedince daha öfkeli ve saldırgan hale geliyor. Maddi durumu elverişli olanlar psikolojik destek alabilirken, yoksulluk çekenler için bu çok zor. Bu da bireylerin duygularıyla sağlıklı bir şekilde baş edememelerine neden oluyor.”

Şiddetin azaltılması için bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, psikososyal desteklerin artırılması ve özellikle gençler için sosyal bağların güçlendirilmesi gerektiğini belirten Kaya, aile yapısının ve sosyal çevrenin bireylerin psikolojik sağlamlığı üzerindeki rolüne dikkat çekti.

Evlenme, iş kurma, ekonomik bağımsızlık gibi sosyal baskıların, 22-40 yaş arası bireyleri daha savunmasız hale getirdiğini belirten Kaya, “Bu yaş grubu hem fiziksel hem de ruhsal olarak tükenmişliğe daha yatkın. Yaşam enerjisini ve kaynaklarını hızla tüketip yerine koyamayan bireylerde öfke patlamaları daha sık yaşanabiliyor” ifadelerini kullandı.

Son olarak, bireysel düzeyde atılabilecek adımları da sıralayan Kaya, “Kendimizi değerli hissetmek, anlamlı sosyal bağlar kurmak, düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, psikolojik sağlamlık açısından büyük önem taşıyor” dedi.