Van Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Jiyan Özkaplan, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde sürdürülen altın arama çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özkaplan, yürütülen faaliyetin ciddi çevresel ve toplumsal tehditler oluşturduğunu belirterek Ağrı İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma talepli dava açtıklarını söyledi.
SERHAT NEWS – “Diyadin’deki maden arama ruhsatına karşı hukuki sürecimizi başlattık,” diyen Özkaplan, açılan davada iki yurttaş, Ağrı Barosu ve İnsan Hakları Derneği Ağrı Şubesi’nin davacı olduğunu, davalı kurumun ise Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü olduğunu belirtti. Özkaplan, dava dilekçesinin yalnızca hukuki değil, aynı zamanda bilimsel verilere dayandığını vurguladı. “Dr. Eşref Atabay’ın uzman görüş raporunu da dava dosyasına ekledik. Altın ve gümüş elde etmek için tonlarca kaya dinamitle patlatılıyor ve siyanür kullanılıyor. Bu sadece Diyadin’i değil, Murat Su Havzası’yla birlikte Kürdistan coğrafyasını ve daha geniş bir uluslararası alanı tehdit eden büyük bir doğa yıkımıdır,” dedi.
Maden faaliyetlerinin iklim krizine etkisine de dikkat çeken Özkaplan, “Bu faaliyetler insanların göç etmesine, bölgenin boşaltılmasına neden oluyor. Kanser, kısırlık, salgın hastalık riski gibi sağlık sorunlarına kapı aralıyor,” dedi. Özkaplan, ayrıca Çevre, Sağlık ve Tarım-Orman Bakanlıklarını da sürece dahil etmek için ihbar ettiklerini belirtti.
Dava dilekçelerinde Anayasa Mahkemesi kararlarından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, ÇED Mevzuatı’ndan BM Sözleşmeleri’ne kadar birçok ulusal ve uluslararası metne atıfta bulunduklarını ifade eden Özkaplan, “Bu ruhsatlar sadece hukuken değil, vicdanen de kabul edilemez. Mahkemeden beklentimiz, bir an önce iptal yönünde karar almasıdır,” dedi.
Ceza Kanunu ve kasten yaralama
Özkaplan, çevreye ve insan sağlığına verilen zararın yalnızca idari değil, cezai sorumluluk da doğurabileceğini savundu: “Bu faaliyet, insanların sağlığını tehlikeye atıyor. Bu anlamda kasten yaralama suçu kapsamında değerlendirilmelidir. Siyanürün yol açabileceği hastalıklar bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bu bir çevre katliamı ve aynı zamanda bir halk sağlığı tehdididir.”
Barolar ortak mücadele hazırlığında
Önümüzdeki günlerde bölge barolarıyla birlikte Ağrı Barosu’nu ziyaret edeceklerini ve ortak bir mücadele planı oluşturacaklarını ifade eden Özkaplan, “Henüz net bir tarih belirlemedik. Ancak Diyadin için kapsamlı bir mücadele planı hazırlayacağız ve kamuoyuyla paylaşacağız,” dedi.
Açtıkları davada duruşma talep ettiklerini belirten Özkaplan, mücadelelerinin sadece yargı salonlarıyla sınırlı kalmayacağını vurguladı: