Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden 7 ay geçti. Ancak dosyada hala birçok soru yanıtsızken, soruşturma gizlilik kararı altında sürdürülüyor. Dosya avukatlarının önümüzdeki hafta yeniden savcıyla bir araya geleceği belirtildi.
SERHAT NEWS – 27 Eylül 2024’te kaldığı öğrenci yurdundan ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rojin Kabaiş’in eşyaları ertesi gün göl kıyısında bulunmuştu. Ailesi ve emniyet güçlerine bilgi verilmesi ise ancak 15 saat sonra gerçekleşmişti. Rojin’in cansız bedeni, kayboluşundan 18 gün sonra, 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi kırsalında Mehmet Emin Ankay adlı yurttaş tarafından bulunmuştu.
Aradan geçen zamana rağmen Kabaiş’in ölümüne ilişkin birçok kritik soru yanıt bulmadı. İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda ölüm nedeni “suda boğulma” olarak kaydedildi. Ancak boğulmanın nasıl gerçekleştiği, dış müdahale olup olmadığı gibi hayati sorular yanıtsız bırakıldı. Kabaiş ailesi ise “intihar” iddialarını kesin bir dille reddediyor. Ailenin şüphelerini güçlendiren en önemli noktalardan biri de, Rojin’in kaybolduğu yer ile bedeninin bulunduğu yer arasındaki 24 kilometrelik mesafe. Uzman raporlarına göre, gölde akıntı ters yönde olduğu için bu mesafeyi doğal akıntıyla aşmak mümkün görünmüyor.
Ayrıca, Rojin’in eşyalarının arasında bulunan ikinci şarj cihazının kaybolması, vücudundaki darp izlerinin kaynağının açıklığa kavuşturulmaması ve yanında bulunan oda arkadaşının aile ile görüşmeyi reddetmesi gibi unsurlar, cinayet şüphesini güçlendiriyor.
İstanbul ATK tarafından hazırlanan ek otopsi raporunda da ölüm zamanı ve suda kalma süresi gibi kritik bilgiler bulunmadı. Bu eksiklikler üzerine Van Barosu ve Kadın Hakları Merkezi, rapora itiraz etti. Dosyada halen ölümün koşullarına dair net bir tablo ortaya çıkmış değil.
Yurt müdürü hakkındaki iddialar
Rojin’in ailesi, kızlarının kaybolmasında ve ölümünde yurt yönetiminin sorumluluğu bulunduğunu savunuyor. Baba Nizamettin Kabaiş, daha Mezopotamya Haber Ajansına yaptığı açıklamada, yurt müdürünün, oda arkadaşına ulaşmalarını engellediğini belirterek, “Kız, telefonumuzu engelledi. Demek ki bir şey biliyor, o yüzden kaçıyor” sözleriyle tepkisini dile getirmişti. Yurt müdürü Eda Türkoğlu Uğur’a yöneltilen sorular ise yanıtsız kaldı.
İkinci Savcı görevlendirildi
Soruşturma sürecinde ikinci bir savcı görevlendirildi. Bu kapsamda Rojin’in anne, baba ve üç kız kardeşi SEGBİS üzerinden yeniden ifade verdi. Ayrıca yaklaşık 240 kişiden daha ifade ve DNA örneği alındı.
Avukatlar savcıyla görüşecek
Gizlilik kararı nedeniyle dosyaya dair detaylı bilgiye ulaşamayan avukatlar ve kadın örgütleri, kısıtlamanın kaldırılması için girişimlerini sürdürüyor. Dosya avukatlarının önümüzdeki hafta savcıyla yeni bir görüşme gerçekleştireceği öğrenildi. Kaynak: Ruken Polat MA