Yazın gelmesiyle Van Gölü’nde boğulma vakalarını önlemek için alınması gereken önlemler yeniden gündeme geldi.
SERHAT NEWS – Van’da yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte yurttaşlar Van Gölü’ne akın etmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan boğulma vakalarının bu yıl tekrarlanmaması adına, başta belediyeler olmak üzere ilgili kurumların alacağı önlemler merak konusu oldu.
Van Gölü gibi popüler su alanlarında artan risklere karşı, belediyeler ve diğer kamu kurumlarının hem fiziksel hem de bilinçlendirme odaklı acil önlemler alması gerektiği vurgulanıyor. Boğulma olaylarını en aza indirmek için çok yönlü bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği belirtiliyor.
Boğulma vakalarını önlemek için hayati adımlar
Boğulma olaylarını minimize etmek için atılması gereken adımlar, çok yönlü bir yaklaşım gerektiriyor:
-
Cankurtaran ve güvenlik ekipleri takviyesi: Yoğun kullanılan su alanlarında yeterli sayıda cankurtaran görevlendirilmesi kritik önem taşıyor. Cankurtaran kulübelerinin sayısının artırılması ve ekiplerin düzenli eğitim alması şart. Van’da cankurtaran eksikliği, uzun süredir dile getirilen önemli bir sorun. Sahil Güvenlik ve deniz polisi gibi birimlerin de yaz aylarında devriye faaliyetlerini sıklaştırması bekleniyor.
-
Uyarı levhaları ve tehlikeli bölge işaretlemeleri: Ters ve dip akıntılarının bulunduğu veya derin olan bölgeler, net uyarı levhalarıyla işaretlenmeli. Bu, bilinçsizce suya girenlerin karşılaşabileceği riskleri azaltacaktır. Samsun’daki gibi, uyarı levhalarının periyodik olarak kontrol edilmesi ve tehlikeli bölgelerin güncellenmesi büyük önem taşıyor.
-
Toplumsal farkındalık ve eğitim kampanyaları: Belediyeler ve kamu kurumları, okullarda, fuarlarda ve halka açık alanlarda “su güvenliği” ve “çeken akıntı” konularında eğitimler düzenlemeli. Samsun’da 44 okulda 3.537 öğrenciye verilen eğitimler, bu alandaki başarılı uygulamalara örnek teşkil ediyor. Vatandaşlara, yüzme bilmeyenlerin tehlikeli sulardan uzak durması, can yeleği kullanımı ve alkollü halde suya girilmemesi gibi konularda bilgilendirme yapılmalı.
-
Yüzme eğitimlerinin yaygınlaştırılması: Çocukluk çağında yüzme eğitimleri teşvik edilmeli. Van İl Sağlık Müdürlüğü’nün de belirttiği gibi, yüzme eğitimlerinin yaygınlaştırılması şart. Okullarda yüzme havuzlarının olmaması bir eksiklik olsa da, belediyeler ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliğiyle yüzme kursları düzenlenebilir.
-
Güvenli yüzme alanlarının belirlenmesi: Göller, akarsular ve sulama kanalları gibi tehlikeli alanlarda yüzme yasaklanmalı; güvenli plajlar ve havuzlar teşvik edilmeli. Çarpanak Yarımadası gibi riskli bölgelerde yüzme alanları sınırlandırılmalı ve ek güvenlik önlemleri alınmalı.
-
Hızlı müdahale ekipleri ve teknolojik donanım: Dalış timleri, botlar, dronlar ve sonar gibi teknolojik ekipmanlarla donatılmış hızlı müdahale ekipleri kurulmalı. Van Emniyet Müdürlüğü’nün son dört yılda 101 boğulma olayına müdahale ederek 105 kişiyi kurtarması, bu tür ekiplerin etkinliğini gözler önüne seriyor. Acil durumlarda 112 Acil Çağrı Merkezi ile koordinasyonun güçlendirilmesi de hayati önem taşıyor.
-
Yasaklar ve denetimler: Valilikler, tehlikeli sularda yüzmeyi yasaklayarak denetimleri sıkılaştırmalı. Bazı illerde bu tür alanlara girenlere Kabahatler Kanunu uyarınca para cezası uygulanması caydırıcı bir yöntem olabilir. Belediyeler ise sahil şeritlerinde temizlik ve güvenlik çalışmalarını hızlandırmalı.
Van’da boğulma vakalarına genel bakış: 2024 ve önceki yıllar
2024 yılına ilişkin Van’daki boğulma vakalarına dair kesin bir sayı henüz açıklanmamış olsa da, mevcut veriler durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Van Emniyet Müdürlüğü’nün 2001’den bu yana yürüttüğü çalışmalarda, son dört yılda (2020-2024) 101 boğulma olayına müdahale ettiği ve 105 kişiyi kurtardığı bilgisi mevcut. Ayrıca, 2023 yılında Van’da ilk 8 ayda 20 boğulma vakası yaşandığı raporlanmıştı. Özellikle yaz aylarında Van Gölü’nde boğulma vakalarının artış gösterdiği ve Çarpanak Yarımadası gibi bölgelerin riskli olduğu belirtiliyor.
Sonuç: Eşgüdümlü çalışma şart
Boğulma vakalarını azaltmak için belediyeler ve kamu kurumları, cankurtaran sayılarını artırmalı, tehlikeli bölgeleri belirgin şekilde işaretlemeli, yüzme eğitimlerini yaygınlaştırmalı ve toplumsal farkındalığı yükseltmelidir. Van özelinde, önceki yıllardaki veriler ve devam eden riskler, alınacak önlemlerin ne denli acil olduğunu gösteriyor. Van Gölü’nün güvenliğini artırmak amacıyla belediyeler, Sahil Güvenlik ve diğer ilgili birimlerin eşgüdüm içinde çalışması hayati önem taşıyor.