Ağaç Kırımı ve Gelecekteki Tehlike: Kuraklık

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir şeyin ne kadar değerli olduğunu belirleyen kriter o şeyin ne kadar nadir bulunur olması ve ulaşılması ne kadar zor oluşuyla alakalıdır. Dünya’da en değerli madde elmas ve altındır. Bunun temel sebebi gezegenimizde elmas ve altının diğer maddelere oranla nadir görülmesidir. Ancak bu nadirlik sadece gezegenimizde geçerlidir. Elmas ve altın evrenin yüzde 3.6’sını oluşturan asteroitler, uydular, gezegenler ve yıldızlarda bol miktarda mevcuttur. Hatta bazı gezegen ve asteroitlerde yağmur şeklinde elmas yağabiliyor ya da gezegen tamamen elmas veya altından oluşabiliyor.

Ağaç Kırımı ve Gelecekteki Tehlike: Kuraklık - akbelen direnis1

Hal böyleyken “evrende en nadir bulunan ve dolayısıyla evrendeki en değerli şey nedir?” sorusuna verilecek yanıt hiç şüphesiz “ağaçlar” olacaktır. Canlı yaşamı için ihtiyaç duyduğumuz koşulların oluşmasında ağaçlar kilit rol oynamaktadır. Ağaçlar; atmosfere salınan zararlı gazların absorbe(emilim) edilmesinde filtre işlevi görür, fotosentez yoluyla karbondioksitteki karbonu emerek doğaya oksijen verir, buharlaşmayı azaltarak su tasarrufu yapar, doğadaki havanın daha temiz olmasını sağlar, toprağın verimliliğini arttırır ve toprağın oluşumunu hızlandırır. Ağaç, topraktaki nem ve humus oranını dengeler, canlıların barınma, beslenme ve ısınma ihtiyacını giderir, dünyadaki su döngüsünün yarısını karşılar, canlıları ultraviyole ışınlarından korur, kuraklığı ve erozyonu önler, şehirlerde asfalt yol ve binalar ısıyı çeker ve hava sıcaklığının daha da artmasına yol açar.

Ağaç Kırımı ve Gelecekteki Tehlike: Kuraklık - akbelende direnis1

Ağaçlar, gölgelik alanlar yaratarak yaprakları yolu ile havaya su buharı püskürterek yoğunluklarına göre şehirlerin ısısını 12 dereceye kadar serinletir. Ağaçlar, yaşam için gerekli olan bu işlevleri yerine getirirken canlı-cansız bütün varlıklarla etkileşim halindedir. Bu nedenle içinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmezdirler. Yaşadığımız coğrafyada son birkaç yıl içerisinde canlı ve cansız varlıklar için bu denli önem arz eden ağaçlar, basiretsiz ve niteliksiz yöneticiler tarafından yok edilmesi, küresel iklim krizinin daha da derinleşmesine neden olmaktadır.

Soykırım sürüyor

2019 yılında sıcak bölge diye nitelendirdiğimiz Kaz Dağları, endemik bitki ve hayvanların yaşadığı doğal sit alanı ve aynı zamanda Avrasya kıtasında Alplerden sonra en fazla oksijen üreten ormanlara sahip bir ekosistemdir. Bu doğal sit alanı Cumhurbaşkanlığı tarafından Kanadalı bir firma olan Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madenciliğe 865 milyon liralık yatırım teşvik edilerek peşkeş çekildi. Bu teşvik rant uğruna evrendeki en değerli organik madde olan 195 bin ağacın kesilmesiyle sonuçlandı. Aynı şekilde Karadeniz, Ege, Akdeniz ormanları ve en son Akbelen’de bu soykırım devam ediyor.

Bir yandan rant diğer yandan insansızlaştırma!

Türkiye sahasında ormansızlaştırma rant amaçlı sürdürülürken Kürdistan’da ise tamamen faşizan bir tutumla ekosistemi tahrip ederek bölge insansızlaştırılmak isteniyor. Önceki yıllarda gizli-saklı yürüttükleri ağaç kırımı 2023 yılının Temmuz ayında kendi çektikleri video görsellerle patavatsızca ve yüzsüzce kendilerini ifşa edip sosyal medyaya servis ettiler ve halen Cudî, Besta, Licê ve Xîzan’da yüzbinlerce ağaç vahşice katledilmeye devam ediliyor.

Ülkenin geneline yayılmış bu doğa karşıtlığı zihniyet Kürdistan ormanlarını ağır silahlarla katlederken Akbelen’de kepçe, testere gibi ağaç kesimi için uygun araçlar kullanıldı. 2016 yılından itibaren Kürt halkına karşı uygulanan baskı günümüzdeki sorunların ana kaynağını oluşturmuştur. Hukuk, adalet, eşitlik, insan hakları, tarım, eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarındaki gerileme ülke kaynaklarının güvenlik adı altında askeri harcamalarına aktarılmasının bir sonucudur. Akbelen ormanları kesilmek istenirken direniş gösteren yaşlı bir annenin canını siper ederek ağaca sarılması aslında doğanın biz canlılar için ne kadar önemli olduğunun bir örneğidir. Bu annenin gösterdiği tepki küçümsemek anlamında anlaşılmasın ancak şunu belirtmekte fayda var: Yıllardır Kürt anneleri bu ülkede barış olsun diye Akbelen’deki anneden çok daha fazla mücadele etti, çok daha fazla bedel ödedi.

2018 yılında eski AKP Milletvekili Halil Yıldız’ın korumaları ve ağabeyi Enver Yıldız tarafından eşini ve oğlunu katleden Emine Yaşar’ın sürdürdüğü mücadele ve çektiği acı tüm annelerin ortak acısıdır. Akbelen için seferber olan doğa aktivistleri ve aydınların aynı hassasiyeti Kürdistan’daki orman kırımına göstermemeleri ikiyüzlülüğün başka bir versiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. İktidar tarafından terörize edilen Kürt Halkı ile dayanışma göstermeleri gereken muhalif kesimlerin de aynı yolda ilerledikleri her toplumsal olaylarda ortaya çıkmaktadır.

Koltukları uğruna dünyayı kan gölüne çevirenlerin ve çözümsüzlükte ısrar edenlerin şu gerçeği iyi bilmeleri gerekiyor; Küresel iklim kriziyle boğuşan dünyamızın tutunacak tek dalı olan ağaçların her geçen gün yok edilmesi, ekosistemlerin bozulmasına, iklimin olumsuz etkilenmesine ve devamında yaşam zincirinin kopmasıyla sonuçlanacak ve şimdilik yaşama ev sahipliğini yaptığını düşündüğümüz tek gezegen olan ”Soluk Mavi Nokta’nın” da sonunu getirecektir.

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Ağaç Kırımı ve Gelecekteki Tehlike: Kuraklık

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Avatar
    8 Ağustos 2023, 09:31

    […] ilçesinde Toprak Mahsulleri Ofisince (TMO), geçici süreliğine açılan şubede arpa ve buğday alımına […]

    Cevapla