İstifaların gölgesindeki Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde ‘mobbing’ iddiası

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nden bir süre önce ayrılan ve ismini vermek istemeyen bir doktor dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Hastaneden doktor istifalarının devam ettiğini belirterek, son yapılan atamaların ardından 23 doktorun daha tayin istediğini söyledi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde bulunan Patoloji Bölümü ve Gastroenteroloji Bölümü hekim yetersizliğinden dolayı şu an hizmet vermiyor. Van Hakkari-Tabip Odası’na göre Üniversite Hastanesi’nde yaşanan hekim yetersizliğinin temel sebepleri arasında teşvik ödemelerindeki adaletsiz uygulamalar geliyor.

Bir süre önce Üniversite Hastanesi’nden ayrılan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir doktor ise yaşanan problemlerin sebebinin hem rektör hem de başhekim olduğunu söylüyor. İsmini vermek istemeyen doktor, “Sıkıntılı tipler. Ha bire hekim gelirlerini azaltıyorlar. Gerçi herkesinkini azaltıyorlar. Ya çalışma koşullarını ağırlaştırıyorlar ya da destek olmuyorlar” diyor.

“Zaten Ümit Bey başhekimliği bırakmış. Rektör bey de ayda yılda bir uğrar uğramaz. Siyasete hazırlanıyor. Zaten siyasetten gelme. O yüzden bir boş vermişlik var, ‘giden gitsin, biz buluruz’ mantığı var” diyor. Hastanede iki üç bölümün kapandığını ifade ederek rektörün doktor bulamadığını da ekliyor.

‘Başhekimin çok baskısı vardı üzerimizde’

Patologlarının dördünün de istifa ettiğini ve patoloji servisinin kapandığını aktaran doktor, gastroenteroloji bölümündeki iki doktorun da ayrılması sonucu bu bölümün de kapandığını aktarıyor. Çocuk cerrahının ayrılmak üzere olduğunu ve acilden de bir hekimin ayrıldığını söylüyor. İstifaları sıralayan doktor, “İki tane cildiye uzmanı istifa etti geçen hafta. Dahiliye Ana Bilim Dalı Başkanı istifaya hazırlanıyor, bölge hastanesine geçecek. Kulak Burun Boğaz’dan bir hekim daha gitti. Çocuk bölümünde iki ya da üç kişi kaldı toplamda. Çocuk bölümüne ha bire bölge hastanesinden getirip baktırıyorlar” diye vurguluyor.

İstifa ve ayrılmalarda herkesin kendisine göre sebepleri olduğunu belirten doktor, “Benim sebebim, idarenin destek vermemesi. Rektöre 10-20 kez problemlerimizi ilettik, çözemedi. Ciddi malzeme problemimiz vardı, fiziksel alan yoktu, başhekimin çok baskısı vardı üzerimizde. Başhekimlik ha bire gelirimizi kısıyordu, özel alanımızı yasakladı. İzinlerimizi kontrol etmeye başladı. Resmi izin almamıza rağmen bir müdür yardımcısı arayıp, rektörlükten izinlerimizi teyit ettiriyordu. Bir nevi mobbing uyguluyordu. O yüzden dayanamayıp ayrıldık. Çalışılabilecek hiçbir ortam kalmadı orada” diyor.

‘Çok ciddi şeyler var hastanede’

Patoloji ve Gastroenteroloji bölümlerinin kapandığını bir daha tekrar ederek, “İnsanları kandırıp, ‘biz endoskopi yapıyoruz’ deyip genel cerraha yaptırıyorlar. Eğitimi yok, sertifikası yok hiçbir şeyi yok. Vatandaşa endoskopi yapıyorlar. Çok ciddi şeyler var orada” ifadelerini kullanıyor. Patoloji için, rektörün şu sözleri sarf ettiğini söylüyor: “Veterinerlikte de patoloji oluyor, hayvan patolojisine bakıyorlar. Onlar baksın insan patolojisine’ demiş. Bu kadar bilimsellikten uzak ve işin kötüsü yeniden rektörlük için aday.”    

‘Beyaz kod vermede artışlar olduğunu görüyoruz’

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Van-Hakkari Tabip Odası, teşvik sistemine geçilmesi ile birlikte sahadan gözlemledikleri ve kendilerine yansıyan sıkıntıları şöyle aktarıyor: “Beyaz Reform sistemine geçiş sonrası Kamu Hastaneleri’nde randevu alan veya almadan muayene için gelen hastalara ek olarak verilen randevular poliklinik önlerinde hasta-hasta, hasta-hekim, refakatçi-hekim arasında problem oluşturmakta, kavga ve şiddete neden olarak sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde aksamalara neden olmaktadır. Son günlerde beyaz kod vermede artışlar olduğunu gözlemekteyiz. Hasta muayene sürelerinin çok kısa olması nedeniyle kaliteli sağlık hizmeti verebilmek mümkün olmamaktadır. Son yayınlanan 4924 sözleşmeli personel genelgesinde belli MHRS sayısı ve hastaneye maddi getiri şartları şeklinde doktor muayene ve işlemlerine kotalar konulmuş, bu kotanın altında kalanların sözleşmesinin fesih edileceği yayınlanmıştır. Bu genelgeler ile zaten devamlı MHRS randevu sayısının arttırılması şeklinde sözel olarak uygulanan baskı yasal bir zemine de oturtularak, halkın sağlığına kotalar getirilmiştir.”

İstifaların gölgesindeki Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde ‘mobbing’ iddiası - Van Tabip odasi

‘Hekimlerin dinlenme hakkı gasp edilmekte’

Oda yönetimi, sağlık çalışanlarının iş yükü ve yoğun iş yükünden kaynaklı yıpranmaların önemsenmediğini belirterek, “Uygulama ile hekimlerin dinlenme hakkı gasp edilmekte, öğle yemeğini bile yiyemeyen çok sayıda meslektaşımız bulunmaktadır. Mesai sonrası hasta muayenesi ile işler iyice çığırından çıkmaktadır. Tamamen tükenmiş bir hekimlik hizmeti sunulmak istenmektedir” diyor.

Ek randevu sisteminin doktorların dinlenme hakkını gasp ettiğini ifade eden oda yönetimi, mesai içinde ve dışında kısa aralıklarla muayene ve tıbbi işlem dayatılmasına son verilmesini istediklerini vurguluyorlar. Kamuoyunda maaş zammı var gibi bir algının yaratıldığını söyleyerek, “Beyaz Reform adı altında yarattıkları algı, çok büyük gibi lanse edilmesine rağmen bu sistemi takip etme, denetleme ve kontrol mekanizmalarında sıkıntılar bulunmaktadır” diyor.

‘Üniversiteden 10-15 hekim ayrıldı’

Oda yönetimi, üniversite Hastaneleri’nden Devlet Hastaneleri’ne geçişte son zamanlarda artış olduğu vurgulanarak sebebinin ise Devlet Hastaneleri’nde çalışanlara ödenen teşvik primlerinin Üniversite Hastaneleri’nden birkaç misli fazla olduğu vurguluyor. Oda yönetimi, son bir ay içerisinde YYÜ Tıp Fakültesi’nde yaklaşık 10-15 öğretim üyesi hekimin ayrıldığını da belirtiyor. Nitelikli bir tıp eğitimi için teknik donanım ve fiziki şartlardan ziyade bilimsel nitelikleri olan yeterli sayıda akademik kadro gerektiğini de ifade ediyor. Oda yönetimi açıklamasının devamında ise şunları söylüyor: “Oysa bu koşulların hiçbiri sağlanmadan bilimsel verilerden uzak, ihtiyacın dışında, etik kuralları da göz ardı ederek adrese teslim kadrolarla, akademik kadro oluşturmaya çalışmak üniversiteleri daha da geriye götürmektedir.”

İstifaların gölgesindeki Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde ‘mobbing’ iddiası - van hakkari tabip odsi 1

Bir diğer sorunun ise hastane binasının çok eski ve yetersiz olduğunu söyleyen oda yönetimi, Van’da 75 kişiye bir yatak düştüğünü ve bu durumun hem hastayı hem de hekimleri oldukça zorladığı ifade ediyor.

Tabip Odası Yönetimi, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:

“* Şu anda hekimlerin hak kayıpları ve satın alma ciddi oranlarda gerilemiş durumdadır. Bu sebeple şu andaki maaşların ciddi bir şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.

* Emekliliğe yansıyacak, insanca ve hekimce yaşayacak tek ücret ödeme sistemine geçilmelidir.

* Teşvik ödeme sistemi şeffaf olmalı ve idarecilerin inisiyastifi kısıtlanmalıdır.

* Üniversite Öğretim üyelerine, Devlet Hastaneleri’nde olduğu gibi sözleşmeli kadro hakkı tanınmalıdır.

* Kamu hastanelerinde uygulanan randevu sistemi hem hastalar hem de hekimler açısından kaotik bir durum oluşturmuştur. Hekimlerin nitelikli sağlık hizmeti verilebilmesi için acilen bu sistemin revize edilmesi gerekmektedir.

* Hastanelerdeki hasta yığılmalarını engelleyecek olan sevk zinciri sistemine geçilmesi gerekiyor.”

‘İzinleri kontrol etmek yetkimiz dâhilinde’

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Başhekimi Ümit Haluk İliklerden’e söz konusu iddiaları sorduk. İliklerden, mobbingin söz konusu olmadığını söyleyerek, “3 bin, 5 bin kişinin yaşadığı yerlerde maalesef sıkıntılar olabiliyor. Ama söz konusu iddialarda bulunan doktorun; özel hasta dışında hasta bakmadığını, endoskopi yapmadığını, ücretsiz vatandaşların sırasını da 7 aydan en son bir yıl sonrasına randevu verdiğini başhekimlik olarak tespit ettik” diyor. Tespit ettikten sonra söz konusu doktoru uyardıklarını söyleyen İliklerden, kendisine ücretli hasta sayısını düşürme şartı getirdiklerini ve bu arada söz konusu öğretim üyesinin hastaneden ayrıldığını söylüyor.

İstifaların gölgesindeki Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde ‘mobbing’ iddiası - haluk iliklerden

İzinlerin kontrol edilmesi noktasında ise İliklerden, “Bu yetkimiz dâhilinde. Biz her öğretim üyesinin, bölümünün başında mıdır, asistana ders veriyor mu, vatandaşa düzgün hizmet veriyor mu, eğitimleri aksıyor mu, aksamıyor mu diye denetlemekle sorumluyuz” diyor.

‘Geçen yıllarda malzeme sorunu vardı’

Endoskopilerin sertifikası olmayan, uzman olmayan kişiler tarafından yapıldığı iddiasına karşın İliklerden, “Şu anda endoskopileri yapanlar bizim genel cerrahi bölümümüzün öğretim üyeleri olup Türk cerrahi derneğinden ve sağlık bakanlığından da sertifikaları var” diyor. Malzeme temininde yaşanan sorunlarla ilgili, “Bizim şu anda SUD ödemesi içinde olup alamadığımız hiçbir malzeme yok. Ama örneğin biz de 10 bin kalem tıbbi malzeme var. Bazı malzemelerin SUD’da bir ödemesi yok. Geçen yıllarda vardı malzeme sorunu. Borç çok olduğu için biz ihaleye katılıp alamıyorduk. Ama Devlet Malzeme Ofisi’nden alımlar başladıktan sonra her türlü malzememizi alabiliyoruz artık” diyor İliklerden.

‘Van’da nüfus başına düşen yatak sayısı az’

Hastaneden ayrılan doktorlara ilişkin İliklerden, “Bizden her atama dönemlerinde belli sayıda öğretim üyesi ayrılır. Ama bir de başlayan öğretim üyesi vardır. Şu an öğretim üyesi sayımız 180’i geçti” diye belirtiyor. Çocuk yan dallarda eksikliklerinin olduğunu, bölge hastanesinde de eksikler olduğunu, fazla doktor olduğunda hastaneler arası doktor gidişlerinin olduğunu söylüyor.

İliklerden, Patoloji Bölümü’nün kapanmadığını, Bölge Hastanesi ile işbirliği protokolü yaparak birleştirdiklerini ifade ediyor. İliklerden, Van’da nüfus başına düşen yatak sayısının az olduğunu, Sağlık Bakanlığı’na durumu ilettiğini söylüyor. YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nin sevk zincirinin çok fazla olduğunu aynı zamanda ilin nüfus yoğunluğunun da fazla olmasından dolayı hastane yatak sayısının az olduğunu ve bunun arttırılması gerektiğini vurguluyor.

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
İstifaların gölgesindeki Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde ‘mobbing’ iddiası

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Avatar
    6 Ocak 2023, 12:45

    Hastama kanser öntanısıyla endoskopi istendi, dursun odabaş endoskopi ünitesine başvurdum,
    Gastroenteroloji bölümünde kanser hastama 6 ay gün verdiler ve para ödersem hemen yapacaklarını söylediler,
    Param olmadığı için yaptırmadım, sağolsun genel cerrahi endoskopisinde işlemim hemen yapıldı, allah razı olsun

    Cevapla