Ekolojist Aksu: Zengin olmanın en kolay yolu ‘ekolojik yıkım’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de bitmek bilmeyen ekolojik talanların gündeminde şimdi de Akbelen ormanları bulunuyor. Baskılara rağmen Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı’nda yapılmak istenen talana karşı halk ve çevre hareketleri direniyor. Polen Ekoloji kolektifinden Cemil Aksu, “Zengin olmanın en kolay yolu böyle oluyor. Çünkü devlet bu şirketlere her türlü teşviki de veriyor” dedi.

Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda yıllardır iki termik santralin kömür ihtiyacı için ağaçlar kesiliyor. Akbelen’den önce de Kazdağları’nda altın madeni açmak için on binlerce ağaç şirketler tarafından kesildi. Maden, enerji ve inşaat alanında faaliyet gösteren bu şirketler verdiği zararlar nedeniyle canlıların yaşam alanlarını da yok ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin olağanüstü çağrısıyla toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Akbelen ormanlarına yönelik genel görüşme açılması AKP-MHP vekilleri tarafından verilen ret oyları ile kabul görülmedi. Tüm baskılara rağmen Milas halkı ve Türkiye’deki çevre hareketi güçlü bir direniş sergiliyor.

Ekolojist Aksu: Zengin olmanın en kolay yolu ‘ekolojik yıkım’ - ekolojik talan 4

Bu hareketin bileşenlerinden birisi de Polen Ekoloji Kolektifi. Ekoloji kolektifinden Cemil Aksu, Akbelen ormanında yaşanan ekolojik talanın doğaya verdiği zararlar üzerine değerlendirmelerde bulunurken aynı zamanda orman için verdikleri mücadeleye de değindi.

‘Doğanın katledilmesi insan sağlığını da etkiliyor!’

Uzun süredir Muğla’da ormanların talan edildiğine dikkat çeken Aksu, yurttaşların orman kesimleri karşısında nelere maruz kaldığını anlattı: “Tarım arazileri zorla istimlak ediliyor, köyler, mahalleler yerlerinden ediliyor. Şimdiye kadar sekiz köy yerinden edildi. Devasa bir alan cehennem çukuru haline getirildi. İnsanlar hem topraklarından edildi hem de köylerinden… Ekstradan bir de kuruluşlarından bugüne kadar termik santrallerin bacasından salınan kirli havaya maruz kaldılar. Akciğer hastalıkları gibi hastalıklar nedeniyle canlarından oldular. Kömür ocağından ve termik santralden çıkan tozlar, zehirli gazlar nedeniyle bölgedeki tarım, zeytinlikler de etkilendi. Verimleri düştü. Köylerinden olanlar, kömür ocağında çalışmak ya da gurbette işçilik yapmak zorunda kaldı. Yıllardır bu durum sürgit devam etti.”

Ekolojist Aksu: Zengin olmanın en kolay yolu ‘ekolojik yıkım’ - ekolojik talan 5

‘Orman sadece ağaçtan oluşmaz’

Aksu, küresel olarak yaşanan iklim krizini hatırlatarak, dünya olarak aşırı sıcaklarla, orman yangınları ile boğuşulduğunu anımsattı. Aksu, “Devletin seferberlik ilan ederek bütün ormanları mutlak korumaya alması, bütün boş alanları da ormanlaştırması gerekirken, tam tersine ormanı korumak köylülere düşüyor. Çünkü orman köylülerin de yaşam alanı. Orman sadece ağaçlardan ibaret değildir. İktidar orman katliamları karşısında genellikle kıydığı ağaçların sayısı kadar ya da daha fazla fidan dikeceğinin reklamını yaparak, kendisinin ‘çevrecinin daniskası’ olduğunu savunuyor. Ormana böyle bir yaklaşım tamamen bilim, akıldışı, ekoloji dışı. Bir orman sadece ağaçtan oluşmaz. Bir ormanda bir ağaçta bazen yirmi tane canlı yaşar. Orman gördüğümüz görmediğimiz binlerce canlıya ev sahipliği yapar. Dolayısıyla bir orman katledildiğinde bütün bunlar da yok ediliyor. Üstelik bu yerüstü madencilik faaliyetlerinde toprağın canlı kısmı da yok ediliyor” dedi.

‘Muğla’nın yüzde 74’ü maden sahası’

Muğla’nın yüzde 74’ünün maden sahası, ayrıca kentte üç tane termik santral olduğunu belirten Aksu, “Muğla’da sadece Akbelen ormanı değil, daha birçok ormanlık alanı, tarım arazileri, zeytinlikler maden ve enerji şirketlerine verilmiş. Bu o bölgede yaşayan insanların, emekçi köylülerin de yaşam alanlarının yok edilmesi, bölgenin yaşanmaz hale gelmesi demek. Buradaki temel sorun, bütün bu madencilik, enerji, turizm vb. yatırımları ile devlet, birkaç tane şirketin daha da zenginleşmesini sağlamaktan başka bir amaç gütmüyor. Bu yatırımlar ekonomik büyüme, kalkınma adına savunuluyor ama kalkınan, zenginleşen bir tek şirketler oluyor. Devlet zorla ya da hukuk yoluyla kamuya ait olan bir şeyi şirkete peşkeş çekiyor” sözleriyle tepki gösterdi.

Ekolojist Aksu: Zengin olmanın en kolay yolu ‘ekolojik yıkım’ - ekolojik talan 2

‘Şirketlerin hayatımızı esir almaması için örgütlenmeliyiz’

Türkiye’nin yarısından fazlasının maden sahası olduğuna dikkat çeken Aksu, her yerde maden şirketlerinin teyakkuz halinde olduğunun altını çizdi. Devletin her gün yeni maden sahalarını ihaleye çıkardığını ifade eden Aksu, “Akbelen’deki direniş bütün bunlara izin veren bu sisteme karşı bir direniş. Akbelen’de yapılan her yerde yapılıyor, yapılmaya devam edecek. Bizim bunlara karşı her yerde örgütlenmeye, şirketlerin hayatımızı esir almasına, yaşam alanlarımızı elimizden almalarına, ormanı, nehirleri yok etmelerine izin vermememiz için örgütlenmemiz gerekiyor” çağrısında bulundu.

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Ekolojist Aksu: Zengin olmanın en kolay yolu ‘ekolojik yıkım’

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir