Eski Van Evi’nde 70 yıllık ustalık

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yok olmaya yüz tutmuş eski Van evlerinden birinde tamircilik yapan Özcan Demir, yaklaşık 20 yıldır tamir işi ile uğraşıyor. Kalaycılıktan tamire evirilen süreç ise 70 yıla dayanıyor.

20 yıllık tamir ustası Özcan Demir, dedesinden kalma bir işi devralıyor. Dedesinin kalaycılıkla başladığı işi Demir’in babası ve ardından kendisi sürdürüyor. Kalaycılıktan tamire dönüşen süreç ise tamamen taleple ilgili ortaya çıkıyor. Kalaycılık mesleğinin bitme noktasına geldiğini aktaran Demir, birazda geçim sıkıntısından dolayı demlik, mangal, semaver, soba gibi ev aletlerini tamir işine başlıyor.

Eski Van Evi’nde 70 yıllık ustalık - WhatsApp Image 2022 11 07 at 09.53.11 2

Demir’in atölye olarak kullandığı eski Van Evi yaklaşık 80 yıllık bir yapı. Demir, yıkılmaya yüz tutan yapıda 20 yıldır tamircilik yapıyor. Atölyenin geçmişi ise 70 yıla dayanıyor. Dededen babaya geçen mesleği 20 yıl önce de kendisi devralıyor.  

‘Atölyem yaptığım iş kadar eski’

Demir, tamircilikten ziyade atölye olarak kullandığı eski Van Evi’ni anlatarak başlıyor söze. Daha önce ev olarak kullanılan yapıyı anlatırken, “Bu evde kim bilir kaç çocuk büyüdü…” diye geçmişe gidiyor. Kendisi ev olarak değil de mesleği gibi eski bir yapı olduğunu aktarıyor. Böylece atölyesini kuruyor. Dam kısmının hâlâ toprak olduğunu söylerken başını kaldırıp bakıyor. Geçmişte de hep böyle eski yapılarda çalıştığını söyleyen Demir, “Adapte olmam için eski bir yapıya ihtiyacım var” diyor.

Eski Van Evi’nde 70 yıllık ustalık - WhatsApp Image 2022 11 07 at 09.53.11

Dedesinin daha önce kalaycılık yaptığını babasının da dedesinin yanında bu işi öğrendiğini söylüyor. Böylece 30 yıl öncesine giderek çocukluğunun geçtiği kalaycılık atölyesinden söz etmeye başlıyor: “Ben daha çocukken bu atölyeye gelir onlarla beraber çalışırdım. Tabii ben çocukken bana oyun gibi gelirdi bu işler. Makinelerle oyun oynardım ilk zamanlarda. Zaman geçtikçe işi öğrendim ve ben de dedemle babamın mesleği olan bu işe katıldım.”

‘Eski ustaların işi çok zordu’

Dedesinin sacdan çöp tenekelerinden soba yaptığını aktaran Demir, “Sacdan soba yapmak oldukça zor bir işti. Çünkü elle yapılıyordu. Elle yapılan iş hem zaman alır hem de uğraştırıcıdır. Dedemden sonra babam devam etti. Daha sonra hazır makineler çıkınca insanlar ona yöneldiler” diyor. Doğalgaz kullanımının artmasıyla soba kullanımının azaldığını söylüyor. Böylece soba yapma işinin kendileri için bittiğini belirtiyor.

Demir, sacdan vazgeçmediğini ve hâlâ sacları değerlendirmek için kumbara yaptığını kaydediyor. Sacdan soba yapmayı bilen ustanın kalmadığını aktarıyor Demir. Bunu da hem teknolojiye hem de işin zorluğuna bağlıyor. Eski ustaların işi bir işle saatlerce uğraştıklarını ve bundan bıkmadıklarını söyleyerek şu anki ustalara serzenişte bulunuyor. Bir ustanın yetişme süresinin uzun yıllardan üç beş aya düştüğünü söyleyerek, “Şimdi ustalık kolaylaştı bir bakıyorsunuz herkes usta olmuş. Birinin yanında üç beş ay çalışıp çıraklık eğitimi alan herkes usta olup çıkıyor” diye vurguluyor.

‘4 yıl sonra gelen müşterim oldu’

Kendisine gelen ürünlerin çok azının kaybolduğunu ifade ediyor Demir. “10 gün içerisinde alınmayan üründen mesul değiliz” diye yazı asmış duvara. Yazıyı göstererek başından geçen bir olayı anlatmaya başlıyor: “4 yıl bir sobayı beklettim. Sahibi gelip alacak diye. 4 yıl sonra geldi sahibi. Ben de sordum ‘Bu kadar zaman neden almadın sobanı?’ diye, adam meğer cezaevindeymiş. Dört yıl yatıp çıkmış belki duruyor diye sobasını almaya gelmişti. Sobanın hâlâ durduğunu görünce de şaşırdı.”

Demir, unutulan ürünleri beklettiğini o ürünleri hiçbir şekilde satmadığını söylüyor. Başkasının ürününü satarak para kazanma gibi bir davranışı doğru bulmadığını da aktarıyor. Demir, “Babamda da yoktu, dedemde de yoktu. Öyle gördüm öyle öğrendim. Müşteri geldiği zaman ürününü tarif ederse bulup kendisine veririm. Ücretini ödememişse onu öder alır götürür ürününü” diye ekliyor.

Eski Van Evi’nde 70 yıllık ustalık - WhatsApp Image 2022 11 07 at 09.53.11 1

‘El emeği ile yaptığım mesleğimi seviyorum’

Demir, mevsimine göre revaçta olan iş hangisi ise ağırlığı daha çok ona verdiklerini söylüyor. Ve şöyle devam ediyor: “Son zamanlarda kalaycılık işi azalınca daha doğrusu bitince el penseye, tornavidaya alışmış biz de o işi devam ettirdik. Şu an da tencere, demlik tamiri işini yapıyoruz. Yaptığım işten memnunum. Alın teri bu iş çünkü. El emeği alın teri en güzel kazançtır. Beni mutlu ediyor el emeğimle yaptığım bu iş. Bu iş oldukça da sonuna kadar götürmek isterim.”  

Tamir işlerinin önemli ölçüde bir getirisi olmadığını söyleyen Demir, “Biz işe başladığımızda nasılsak hâlâ aynıyız. Çünkü bu işlerin pek bir kazancı yok. Tamir olduğu için çok fazla bir masrafı da yok. Ben bu işe kazanç yönüyle bakmıyorum. İş olarak bakıp iş olarak sevdim” diyor.

Video/Montaj: Yeşim Karaağar

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Eski Van Evi’nde 70 yıllık ustalık

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir