Kayıpların akıbeti artık Van’da da sorulacak

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumartesi Anneleri’nin 959 haftadır sürdürdüğü kayıplar mücadelesi birçok ilde devam ederken Van’da ise ilk defa İHD’nin yeni yönetimi ile destek buldu. İHD Van İl Başkanı Fırat Durmaz, eylem kararı aldıktan sonra Valiliğin hafta sonlarına eylem ve etkinlik yasağı getirilmesine ve tüm engellemelere rağmen adalet mücadelesini sürdüreceklerini söylüyor.

Cumartesi Anneleri/İnsanları gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri eylem 959’uncu  haftasında sürüyor. İstanbul’un Sultangazi ilçesi, Gazi Mahallesi’nde yaşayan Hasan Ocak’ın 21 Mart 1995 günü kaybolması ve akabinde 15 Mayıs’ta işkence ile öldürülmüş bedeninin kimsesizler mezarlığında bulunması ile başlayan Cumartesi eylemleri engellemelere rağmen sürüyor. Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve birkaç ailenin başlattığı eylem daha sonrasında İnsan Hakları Derneği (İHD) ve birçok kurumun desteği ile büyüyerek devam etti. 5 yıldır eylemleri yasaklanan Cumartesi İnsanları yine de Galatasaray Meydanı’na gidiyor ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile birlikte onlarca kişi her hafta gözaltına alınıyor. 28 yıldır yakınlarının akıbetini soran ailelerin mücadeleleri Türkiye’yi aşarak dünyada sembol haline geldi. Ayrıca İstanbul dışında Ankara, Adana, Diyarbakır, Batman gibi birçok il Cumartesi eylemlerine destek oluyor.

Kayıpların akıbeti artık Van’da da sorulacak - ihd yasaklamalar 3

Aynı zamanda Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) kurucusu olan İHD, kurulduğu 1986 yılından bu yana hak ihlallerine karşı adalet arayışının ilk adresi oldu. Van’da İHD’nin kongreyle yeni yönetimini belirlemesi Cumartesi eylemlerine dair kentte bir ilkin habercisi oldu. İHD’nin yeni yönetiminin ilk pratiği Cumartesi Anneleri’nin adalet talepli oturumlarına konulan yasakları protesto etmek oldu. Öte yandan Van’da ilk kez Cumartesi Anneleri’ne dair periyodik basın açıklamaları gerçekleştirilmeye başlandı.

Van Valiliğinin ise İHD’nin açıklamalarından hemen önce kentte eylem ve etkinlik yasağı getirmesi İHD tarafından tepki ile karşılandı. İHD Van İl Başkanı Fırat Durmaz ile Cumartesi insanları için yaptıkları basın açıklamalarını ve hak ihlallerine dair konuştuk.

Aynı zamanda kayıp yakını olan Durmaz…

Durmaz aynı zamanda bir kayıp yakını. Bölgenin birçok kentinde öğretmenlik yapan ve aynı zamanda Dengê Kawa’cılar ile birlikte mücadele eden babası 1982 yılında Diyarbakır Cezaevi’ne giriyor, 4 yıl sonra ‘Genel Af ’tan yararlanarak dışarı çıkıyor. Reşat Durmaz 1991 yılında Hakkari Güzeldere yolunda kaza süsü verilerek faili meçhul cinayetler arasına giriyor. 32 yıl sonra oğlu Fırat Durmaz İHD Van İl Başkanlığı ve yönetimi ile kayıpları bulma mücadelesini Van’da başlatıyor.

Kayıpların akıbeti artık Van’da da sorulacak - ihd yasaklamalar 1

‘28 yıldır hak ihlallerine karşı adaleti savunuyoruz’

Durmaz, İHD’nin 37 yıllık bir mücadele geçmişi olduğunu söyleyerek, dünyanın her yerinde kabul gören bir dernek olduklarını belirtiyor. Faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bir toplum içinden gelerek aldıkları mücadele mirasını ileriye taşımanın kendileri için kıymetli olduğunun altını çizen Durmaz, kentte başlattıkları Cumartesi eylemlerine ve yasaklara dair şunları söylüyor: “Cumartesi günleri cumartesi annelerine destek amacıyla yapmak istediğimiz basın açıklamalarına valilik tarafından sadece bizim eylem ve etkinliklerimiz engellensin diye yasak kararı alınmaktadır. Korkulan tek şey aslında hakikatin duyulması ve araştırılmasıdır. Biz neyi savunuyoruz? Gözaltına alındıktan sonra varlıkları inkar edilen, akıbetleri karanlıkta bırakılan sevdiklerimizin başına geçmişte neler geldi öğrenmek istiyoruz. 28 yıldır başta gözaltında kaybedilenler olmak üzere ağır hak ihlalleri için cezasızlığın sona erdirilmesini istiyoruz. 28 yıldır adalet hakkını ve bu hak mücadelesini savunurken başına bir şey gelme korkusunun yerini güvenceye alma hakkını savunuyoruz.”

‘959 haftadır devlete sesleniyoruz’

Devletin kayıpların bulunması hususundan üzerine düşen görevi yapmadığını söyleyen Durmaz, devletin toplu ağır hak ihlallerinin cezalandırılması ve hukuki yaptırımlarına karşı sessiz kaldığının altını çiziyor. Kendilerinin de asıl mücadelesinin Türkiye’nin bir hukuk devleti olma mücadelesi olduğunu vurgulayan Durmaz, “Bizim meşru taleplerimizde bu ülke bir hukuk devleti olduğunda meşruluk zeminini kazanacaktır. 959 haftadır bu devlete sesleniyoruz; devlet himayesi altında sevdiklerimizin başına neler geldiğini öğrenmek istiyoruz. Bu bir hukuk mücadelesidir. Bizim sesimizin topluma ulaşmasını engellemek için bu yasaklar konuluyor ancak biz haklı mücadelemizden asla geri adım atmayacağız” diyor.

‘Geçmişle yüzleşmeleri lazım’

Durmaz, son olarak Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Söğütlü (Peyindas) köyünde gözaltına alınan 10 köylüden 8’inin işkenceye maruz kalması ve 2 köylünün ‘kayıp olduğu’ haberlerine dair şu sözlere yer veriyor: “Bu inkar siyaseti bitmediği sürece ne faili meçhuller biter ne de ağır hak ihlalleri biter. Bu nedenle geçmişte faili belli olmayan insanlar gözaltında kayboldu demekle bitmiyor aslında. Bir hukuk devleti olmadığımız sürece, geçmişle yüzleşilmediği takdirde geleceğin bir güvencesi yok. Bu nedenle faili meçhuller ve hak ihlalleri sürecektir. Tüm bunların sona ermesi ve bizim haklı mücadelemizin meşru zemine oturması için Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olması gerekmektedir.”

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kayıpların akıbeti artık Van’da da sorulacak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir