Tahliye edilmeyen TBB Başkanı Fincancı hakkında üst sınırdan ceza istendi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla üst sınırdan hapis cezası talep edilen TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, tahliye edilmedi, duruşma 29 Aralık’a ertelendi. 

Türkiye’nin Zap, Avaşîn ve Metîna’ya yönelik kimyasal silah kullanımı görüntülerine dair değerlendirme ve bağımsız bir heyet tarafından incelenmesine dair görüşleri nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. 

İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunma yapan Fincancı, kaçma şüphesi olmamasına rağmen tutuklandığını söyledi. Bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminin yaşandığına dikkat çekten Fincancı, TTB ile hekimlik mesleğinin önemine vurgu yaptı. Adli tıp uzmanlığının nesnel davrandığını ve hakikati ortaya koyan bir hekimlik uygulaması olduğunu söyleyen Fincancı, “Bizler hakikat arayışı veriyoruz” dedi. 

‘Bir çift sözüm var’

Fincancı’nın savunmasından dikkat bölümler şöyle: “Beyanımın bundan sonrası bu ilginç duruma, adli tıp bildiğini söyleyen savcının iddialarına, o iddiaları benimseyen ve tutuklama kararını veren yargıca, kaçacağım şüphesiyle tutukluluğumun devamına karar verip dosyayı kabul eden sizlere söyleyeceğim sözdür. Yıllarımı verdiğim adli tıbba, hele ki toksik (zehirli) gazlar ve kimyasal silahlar konusunda pek çok ulusal ve uluslararası makale ve kitap yazmış bir bilim insanı olarak, adli tıbbı bildiğini iddia eden savcıdan, kabul edersiniz ki, epeyce fazla vakıf olduğum aşikarken, bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminde bulunanlara, tıbbi değerlendirmeye katılmadığını ifade eden tıp dışı insanlara bir çift sözüm var.

‘Boynumun borcudur’

Memleketini, insanlarını seven hekimler olarak, uzmanlık alanımın da kattığı bilgilerle, devletin işleyişine koşulsuz bağlılık yemini edemeyeceğimi, bizlerin hekimler olarak bağıtımızın insanlık olduğunu bir kez daha anımsatmak boynumun borcudur. Siyasi otoritenin emelleri doğrultusunda erki kötüye kullanabilir. İnsanlık tarihi bu kötüye kullanımlarla, ona karşı mücadelelerin tarihidir zaten. O nedenle biz yurttaşlara düşen sorumluluk da, erkin kötüye kullanılmasını önleyecek tedbirleri almak, bunun için yan yana dayanışmayla durmak ve uygulamaları titizlikle denetlemektir. 

Propaganda iddiasıyla suçlandığım yayına ve konuşma içeriğine gelince; sorularla birlikte 7 dakikalık konuşma bir komisyon faaliyeti değil, ancak bu tür komisyonlara sekonder (ikincil) bilgi kaynağı olarak sunulan türde bir videonun insan hakları ihlalleri üzerine uzmanlaşmış bir adli tıp uzmanı olarak tarafımdan yapılan adli tıbbi değerlendirmesi. Ayırıcı tanı basamaklarını o kısa yayında aktaramayacağım için, bu değerlendirme sonucu ulaştığım ve kısaca ifade ettiğim bir ön tanıdan söz ediyoruz.”

Bakanlık vekili dışarı atıldı

Duruşmada bulunan Milli Savunma Bakanlığı avukatı, dilekçe ile katılma talebinde bulunduğunu söyledi. Fincancı’nın avukatları, gerekçeyi sordu. Mahkeme başkanı, “gerek yok” diyerek, bakanlığın avukatının gerekçeyi söylemesini engelledi. İddia makamı, söz konusu katılma talebinin reddedilmesini istedi. İddia makamı, bakanlığın herhangi bir zarar görmediğinin altını çizdi. Söz alan müdafi avukatlar, söz konusu mütalaaya katıldıklarını söyledi. Ara karar oluşturan mahkeme başkanı, oy birliği ile talebi reddetti. Mahkeme başkanı, bakanlığın avukatının dışarı çıkmasını istedi. Ancak karara rağmen bakanlığın avukatı dışarı çıkmadı. İtirazlara rağmen dışarı çıkmayan avukat, “Kimyasal silah kullanımı iddiası asılsızdır” iddiasında bulundu. Bunun ardından avukat, dışarı çıkarıldı. 

‘Yargıya talimat’

Daha sonra söz alan Av. Gulan Çağın Kaleli, Fincancı’nın Medya Haber’e yaptığı aktarıma işaret etti. Emniyet ve savcılıkta ısrarla, “Neden sizi aradılar” şeklinde soru sorulduğunu söyleyen Kaleli, Fincancı’nın hem uzmanlığı hem de bağımsız ve tarafsız olmasından kaynaklandığını kaydetti. Kaleli, Fincancı’nın inceleme yapılmasını ve varsa cenazelerin uluslararası ilgili sözleşmelerce incelenmesini istediğini belirtti. Bu nedenle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterildiğini ve yargıya talimat verildiğini anımsatan Kaleli, “Devlet yetkililerinden nefret söylemleri geldi. Erdoğan’da açık bir talimat vermiştir” dedi. Kaleli, Bahçeli’nin Fincancı’nın vatandaşlıktan çıkarılmasına dair ifadelerini hatırlattı.  

‘TRT 1’de söyleseydi suç olmazdı’

Ardından konuşan Av. Meriç Eyüboğlu da, Fincancı’nın tutuklanmasının haksız ve hukuksuz olduğunu söyledi. Fincancı’nın uzmanlığını ve insan hakları savunucusu kimliğini birlikte sürdürdüğünü ifade eden Eyüboğlu, “TRT 1 katılsaydı ve aynı şeyleri söyleseydi dava açılmayacaktı. Ancak Medya Haber’e katıldığı için bu gün burada yargılanıyor. Hangi TV’ye katıldığı suçlama konusu yapılamaz” dedi. 

Ceza talebi

Avukatların savunmasından sonra iddia makamına söz verildi. İddia makamı, Fincancı’ya TMK’nin 7/2 maddesi uyarınca üst sınırdan hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkemeye ara verildi.

Fincancı tahliye edilmedi

Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Fincancı’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 29 Aralık’a erteledi.

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Tahliye edilmeyen TBB Başkanı Fincancı hakkında üst sınırdan ceza istendi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir