Temelli: Açıklanan mutabakat metni sorunların tekrarının göstergesidir!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Millet İttifakı’nın açıkladığı mutabakatta Kürt sorununa yer verilmediğini belirten HDP Van milletvekili Sezai Temelli, “Kürt sorunu çözülmeden ne Türkiye’yi demokratikleştirmek mümkün ne de Ortadoğu’daki çatışmalı savaşı ortadan kaldırmak mümkün” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi, Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti’nin (DP) oluşturduğu “Millet İttifakının” (6’lı Masa), 6 aydır üzerinde çalıştığı ve içeriğinde eğitim, güvenlik, ekonomi gibi 73 alt başlıklı 240 sayfalık “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni 30 Ocak’ta açıkladı. İttifakın yönetime gelmesi durumunda atacağı adımlar ve seçim vaatlerinin yer aldığı bu metinde ülkenin temel sorunlarının yer almaması siyasetçiler tarafından “restore” edilmiş olarak yorumlandı. Türkiye’nin en önemli sorunlarından olan Kürt sorunu, anadilde eğitim, kadın ve LGBTİQ haklarına yönelik başlıklara yer verilmiş değil.

Kürt sorunu, anadilde eğitim, kadın ve LGBTİQ hakları yok

Açıklanan mutabakatın eksikliğine dair Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Sezai Temelli Serhat News’e değerlendirmelerde bulundu.

Temelli: Açıklanan mutabakat metni sorunların tekrarının göstergesidir! - sezai temelli 1

Temelli, mutabakat metninde Türkiye’de belirli sorunlara değinildiğini ancak bazı sorunların çözümüne dair vaatlerde bulunulmadığının altını çizdi. Türkiye’deki mevcut sorunların çözümü için en temel yapısal sorunlardan işe başlanması gerektiğini ifade eden Temelli, Türkiye’nin son yüzyıllık tarihinde de şu an ki süreçte de sorunu çözmek yerine çözümsüzlük üzerine bir iktidar yerleştirilmeye çalışıldığını söyledi. Temelli, “Başka bir iktidar var etmek istiyorsanız her şeyden önce bu yapısal sorunlardan kurtulmak gerekiyor. Bunların başında da Kürt meselesi geliyor. Kürt meselesini çözmeden ne Türkiye’yi demokratikleştirmek mümkün ne de Ortadoğu’daki bu savaşı, istikrasız ortamı ortadan kaldırmak mümkündür!” dedi.

‘Kürt sorunu dünya siyasetini etkiliyor’

Kürt sorununun sadece Türkiye’yi değil tüm dünya siyasetini etkilediğini ifade eden Temelli, metinde Kürt sorununa, anadilde eğitime, ana dilde kamu hizmetinden yararlanma gibi temel sorunların saman altı edildiğini belirtti. “Türkiye’de neden Kayyum var?” diye soran Temelli, Kürt meselesinin şiddetle, çözümsüzlüğe mahkûm eden iktidarın yerel yönetimleri ortadan kaldırmak amacıyla kayyımları hayata geçirdiğini vurguladı. Temelli, “Bütün bunları görmediğiniz zaman aslında ortaya çıkan metin teknik düzeyde bazı düzenlemeleri getiriyor. Metin içeriğinin toplumsal sorunları, toplumun beklentilerini, asıl meselelerin çözümüne dair bir şey barındırdığını söylemek mümkün değil” dedi.

‘Türkiye Kürt meselesini kendi içinde çözümsüz bırakıyor’

Suriye’nin demokratikleşmesi için tek yolun ‘Rojava’ statüsünden geçtiğini belirten Temelli, “Demokratikleşme Suriye’deki halkların başta Kürt halkının, oradaki demokratik haklarının siyasi özgürlüklerini kazanmaktan geçiyor. Fakat Türkiye Kürt meselesini kendi içinde çözümsüz bıraktığı gibi sınırlarının da ötesinde çözümsüz bırakmak gibi bir stratejiye sahip. Güney Kürdistan için de aynı şeyi görüyoruz. Bölgeyi nasıl istikrarsızlaştırdığını, bölgede kurduğu üstlerle bölgedeki siyasete yönelik baskısıyla bunu izliyoruz. Dolayısıyla Suriye’nin de Irak’ın da demokratikleşmesi aslında oradaki bölgesel yönetimlerin güçlenmesi, halkların kendi kararlarını kullanacakları meclislerini var etmesinden geçiyor. Bu Türkiye içinde geçerlidir” diye belirtti.

‘Mutabakat Türkiye’de aynı sorunların yaşanacağının mesajını verdi’

Son olarak 6’lı masaya dönük tutumlarından söz eden Temelli, “Türkiye’de ‘Yerel Demokrasi’ derken ister bugünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, ister muhalefetin söylediği güçlendirilmiş parlamenter sistem olsun biz yerel demokraside her ikisini de karşıyız. Ankara’nın güçlendiği vesayetçi bir sistem nedeniyle zaten Türkiye buralara sürüklendi. Şimdi artık bunu değiştirme zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bu ülkede erkek egemen zihniyeti, kadına yönelik şiddet, kadına yönelik cinayetler, kadını sosyal yaşamdan ve çalışma yaşamından dışlayan bir aklı-kültürü üretmeye devam ediliyor. Bu erkek egemen sisteme karşı toplumsal cinsiyet eşitlikçi bir siyaseti mutlaka var etmek zorundayız. Var edemediğimiz sürece hem bugün kadınların içinde boğuştuğu sorunları aşmak mümkün değil hem de toplumsal özgürlüğü var etmek, toplumsal barışı var etmek mümkün değil.  Bu iklimin biricik nedeni erkek egemen siyasetin üretilmesidir. Dönüp Bu metni okuduğunuzda da aynı şeyin tekrarlandığını görüyorsunuz. İstanbul Sözleşmesi bunun en bariz örneği.”

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Temelli: Açıklanan mutabakat metni sorunların tekrarının göstergesidir!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir