TGS Genel Başkanı Van’da konuştu: Türkiye’de gazeteciler itibarsızlaştırılıyor!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Van Haber – Van’da ‘Yeni Medya, Gazetecilik ve Haklarımız’ konulu eğitim veren TGS, çok sayıda gazeteci ile bir araya geldi. Burada Serhat News’e konuşan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Türkiye’de gazetecilik özgürlüğü yok. Hukukta talimatla yürüyen bir sistem var” dedi.


Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Van’da ‘Yeni Medya, Gazetecilik ve Haklarımız’ konulu eğitim düzenledi. Van Barosu salonunda verilen eğitime Van’da çalışan birçok gazeteci ve Çevre Derneği (ÇEV-DER) eş başkanları katıldı. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, ‘Gazeteciler, Örgütlülük ve Sendika başlığı altında eğitim verirken, TGS Hukuk Müşaviri Av. Meliha Selvi’de ‘Gazetecilerin Hukuki Hakları’ neler üzerinde bilgilendirme yaparak gazetecilerin sahada güvenilir şekilde nasıl çalışmaları gerektiğine değindi. TGS Akademi Eğitim Direktörü Orhan Şener ise ‘Dijital Dönüşüm ve Gazetecilik’ başlığı altında daha hızlı ve doğru haberciliği nasıl aktarabiliriz üzerine bilgi paylaştı.


 
TGS Genel Başkanı Durmuş, Türkiye’de gazetecilik ‘Özgürlüğü’, gazetecilerin sahada yaşadığı zorluklar ve bunlara karşı ne yapılması gerektiği üzerine sorularımızı yanıtladı. Durmuş aynı zamanda TGS üyesi olmanın avantajları üzerine de değerlendirmelerde bulundu.


‘Türkiye’de basın toplumu istediği gibi aydınlatamıyor’


 
TGS’nin 70 yıllık bir sendika olduğunu hatırlatan Durmuş, sendikanın 2013 yılından sonra özellikle bütün Türkiye’ye açılan bir politika izlediğini belirtti. Türkiye’de basının veya internet haber sitelerinin yeteri kadar toplumu aydınlatmada aktif olamadığını söyleyen Durmuş, “İktidarın uyguladığı politikalar, siyasi iktidar tarafından medyaya aktarılan ekonomik kaynakların azalması gazetecilerin toplumda güvenirliğinin kaybetmesine sebep oluyor. Dolayısıyla insanların haber takipleri için gazetecilere güvenmemesinden kaynaklı bir düşüş oldu. Özellikle basın ilan kurumundan ‘ilan parası’ alabilmek için kurulmuş çok sayıda yerel basın var” dedi.


 
‘Gazeteciler ekonomik krizden kaynaklı kendilerini geliştiremiyor’


 
Durmuş, özellikle son iki üç yılda Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden kaynaklı gazetecilerin evlerine götürecekleri ekmeklerin hesabını yaptığını belirtti. Durmuş, “Kendilerini geliştirmeleri kültür sanat etkinliklerine katılmaları kitap okumaları bunları zaten geçtim. Ben birçok yerde yaptığımız toplantılarda, gazeteci buluşmalarında soruyorum ‘En son ne zaman sinemaya gittiniz?’ diye yanıt almakta zorlandığım çok yer oluyor. Çünkü gazeteci kazandığıyla tiyatroya gitmeyi lüks görüyor. Geçinmeye endekslendiğin bir dönem var. Sendikalılıktan uzaklaştırma bu hale geldi. Şimdi yeniden bu kadar geçim derdinin olduğu bir ortamda yeniden sendika ile birlikte değiştirme gayreti var” diye konuştu.


 
‘Gazeteciler yaşam koşullarının iyileşmesi için sendikalı olmalı”


 
Ekonomik krizden etkilenen gazetecilerin, iş yerlerinde toplu iş sözleşmelerinin olduğunu söyleyen Durmuş, son 3 yılda TGS’nin de örgütlendiğini ve toplu iş sözleşmesi başlattığını belirtti. Gazetecilerin toplu sözleşme yapıp yaşam koşullarını iyileştirmek üzere sendikaya geldiğini aktaran Durmuş, “Ama Doğu bölgesinde gazetecilere daha çok dokunmamız gerekiyor. Ve sendikayı daha iyi anlatmamız gerekiyor. Bunu başardığımız noktada önümüzdeki dönem açısından TGS medya sektörünün birçoğunun örgütlü ve gazeteciliğin yeniden saygınlığının meslek haline gelmesini sağlayacak. Biz bir meslek sendikasıyız dolayısıyla o mesleği iyi icra edebilmek için örgütlü olmamız gerekiyor. Kalemimizi özgürce kullanabilmemiz için senin arkanda güçlü bir yapının olması gerekiyor. Daha iyi yaşayabilmek için sendikalı olmak gerekiyor. Siyasetle çok iç içe olan bir sektörüz ve bugün iyi olan şey yarın birden kötü olabiliyor. Bugün star bir gazeteci, yarın bir terörist gazeteciye dönüşebiliyor. Çalışabilme güvenliğine karşısından da sendikalı olmak gerekiyor. Çünkü TGS basın özgürlüğü konusunda bu ülkede en dik duran ve basın özgürlüğünü sağlamaya çalışan sendikalardan birisidir.” diye ifade etti.

’10 aydır tutuklanan gazeteciler özgürlüklerinden mahrum edildiler’

16 Haziran 2022’de Diyarbakır’da tutuklanan ve 10 ay sonra iddianameleri hazırlanan gazetecilere değinen Durmuş, Türkiye’de hukuk sisteminin doğru işlemediğinin altını çizdi. Durmuş, “Türkiye’deki hukukta önden cezayı çektiren bir sistem söz konusu. Biz sendika olarak ‘gazeteci suç işlemez, gazeteci yargılanamaz’ demiyoruz. Gazeteci suç iddiası da olabilir. Ama bunun peşinen verilen bir ceza gayeye dönüşmeden yargılama kesinleşmesinden sonra gazetecilerin tutuklanması gerektiğini savunuyoruz. Gazetecilerle ilgili bir suç var o suç iddiası mahkeme ile kesinleştikten sonra gazetecinin tutuklanması gerekiyor. Bu tutuklanan meslektaşlarımızın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandıklarından eminiz. İlk duruşmada hepsi serbest bırakılacak. Ama bir yıldır özgürlüklerinden mahrum edildiler” diye konuştu.


 
‘Özgürlükler için mücadele ediyoruz’


 
“Özgürlüklerinden mahrum edilen gazeteciler bırakıldıktan sonra bunun bedelini kim ödeyecek?” diye soran Durmuş, “Asıl durduğumuz nokta bu gazeteciler kesinlikle tutuksuz yargılanmalı. Diyarbakır’da meslektaşlarımız içinde veya böylesi davalarda da onları gündemde tutmak onların yanında olduğumuzu göstermek için dayanışmayı güçlendirmeye çalışıyoruz.  Özgürlükler için mücadele ediyoruz. Medyadaki bu kutuplaşma hukuktaki kutuplaşma gibi değil. Hukukta talimatla yürüyen bir sistem var. Ne kadar haklı olursanız olun eğer bir talimat geldiyse bu hukuk sistemi içerisinde kimse özgürlüğüne kavuşamıyor. Dolayısıyla sendikanın yaptıkları yapacakları da sınırlı kalıyor. Umarım Türkiye’de hukuk yeniden bağımsız hale gelir ve gazeteciler tutuklanmadan yargılanırlar” temennisinde bulundu.


 
‘Gazetecilik toplumda korunması gerekiyor’


 
İktidarın değişmesi durumunda TGS olarak sansür ve engellemelere karşı nasıl bir rol izleyeceklerini sorduğumuz da Durmuş şunları ifade etti:

“Basın alanının yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Basın kanunları ile yönetmelikleriyle yeniden şekillendirilmesi, RTÜK’ün kapatılması gerekiyor. Basın ilan kurumunun tamamen meslek örgütleri tarafından yönetildiği bir kuruma dönüşmesi, medyaya verilecek kamu desteğinin şartları şartlı halinden çıkartılması gerekiyor. ‘Hükümeti eleştiriyorsan ilan alamazsın, hükümeti eleştiriyorsan kamu reklamı alamazsın’ modundan çıkıp herkese eşit ve adil bir paylaşım yapılması, kanunların yönetmeliklerin komple değiştirilmesi gerekiyor. Bu gazetecilerin daha iyi topluma haberi götürebilmesinin yoludur.  Gazetecilik toplum için korunması gereken bir meslek.”


 
‘Ülkede cumhurbaşkanı gazeteciyi hedef alıyorsa o gazetecinin itibarı kalmaz’


 
Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını ve gazetecilik itibarının da sistematik bir şekilde ortadan kaldırıldığını ifade eden Durmuş son olarak “Türkiye’de bundan 15 yıl önce en saygın meslekler sıralamasında ilk beşe giren gazetecilik işi şu anda ilkel 50’de yok. Memlekette bir kutuplaşma yaşandı. Medyanın içerisinde de yaşandı. Bir ülkenin cumhurbaşkanından tutun bir bekçisine kadar herkesin hedef gösterebildiği, gözaltına aldırabildiği, tutuklatabildiği bir meslek haline geldi. Toplumun gözünde gazeteciler bu şekilde itibarını kaybedebildi. Düşünün öyle bir ülke haline geldik ki; ‘Bir ülkenin cumhurbaşkanı bir gazeteciyi hedef alıp’ açıklamalar yapabiliyor. Bir Cumhurbaşkanı bunu yapabiliyorsa toplumda bu gazetecilerin hiçbir itibarı kalmaz” diyerek Cumhurbaşkanının gazetecilere yönelik yaklaşımına tepki gösterdi.
 
Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
TGS Genel Başkanı Van’da konuştu: Türkiye’de gazeteciler itibarsızlaştırılıyor!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir