Wagner-SADAT: Putin için yolun sonu!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rusya’da Wagner isimli özel ordu dünden bu yana Putin’e karşı bir isyan içinde ve çatışmalar hala sürüyor.

Wagner… Yani para ve asker anlamına geliyor. Wagner grubu 2014 yılında Prigojin liderliğinde kuruldu.

Putin’in Paramiliter gücü olarak bilinen Wagner grubu geçtiğimiz yıllarda Rusya medyasında sık sık eleştirilere maruz kaldı. Wagner grubu hakkında Neo-Nazi olmaktan tutunda aşırı sağcılığa kadar birçok eleştiri yapılsa da Putin hiç oralı olmadı. 

Wagner grubu 2015 yılından bu yana Suriye topraklarında Esat muhaliflerine karşı da savaşıyor. Suriye’de gayri-nizami harp usulleriyle savaşan bu grubun üyelerinden Marat Gabidullin, Şam güçlerinin kaçmasını önlemek için askerlerin kafalarını kestiklerini itiraf etmişti.

Wagner’in Rusya için yaptıklarını Türkiye’de ise SADAT isimli karanlık güç yapıyor. 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ve 23 emekli subay ve astsubay tarafından kurulan Sadat’ın faaliyetleri de Wagner’den farksız değil.

AKP’nin özel ordusu olarak bilinen SADAT rol ve misyonunu: “Ülke savunması ve iç güvenliğinin temini amacıyla en etkin ve modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde Silahlı Kuvvetlerinin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonunu sağlamak” olarak tanımlıyor.

Wagner-SADAT benzerliği

Ancak, kendilerini böyle tanımlasalar da bu yapının ismi olan SADAT; Hazret-i Muhammed’in soyundan gelenler (Seyid)  ve onun izinden gidenler anlamına geliyor. Bir nevi kendilerini Hz. Muhammed’in ordusu olarak görüyorlar.

Wagner grubu Suriye’de Esat için katliam yaparken, SADAT, El Nusra’ya silah ve cephane taşıdı, Kürtlere karşı IŞİD’i destekledi. 15 Temmuz’da sivillere çok sayıda ağır silah dağıttı. O silahların şimdi nerede olduğu bilinmiyor.

İki grubun kuruluş tarihleri, Suriye iç savaşından hemen sonra ortaya çıkmaları ve faaliyetleri birebir benziyor. Silahlı olarak 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunduğu söylenen Fetullahçılardan kat be kat daha güçlü olduklarını söyleyebiliriz.

Erdoğan’da Putin gibi bu yapılarla ilgili yapılan uyarıların hiç birini ciddiye almadı. Umarım önümüzde ki zaman diliminde yeni bir ‘Kandırıldık’ ya da ‘Ne istediler de vermedik’ gibi garabet durumlarla karşılaşmayız.

Wagner’in girişimi bir darbemi, bir tiyatro mu?

Dünden bu yana demokratik ve sol basından birçok kişi Rusya’da yaşananları Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da yaşananlara benzeterek ‘Darbe tiyatrosu’ diyor. 

 İlgisi yok; Bu adamlar 15 Temmuzcuların yaptığı gibi köprüde kimlik kontrolü yaparak darbe yapmıyorlar. Şu ana kadar hiçbir Wagnerci gidip Pushkinskiy köprüsünü tutmadı. Adamlar düzenli ordu halinde çatır çatır savaşıyorlar.

15 Temmuz’da lideri bile olmayan bir girişim vardı, orada ki darbe girişiminin başında Progojin gibi bir lider var. Öyle gidip Rus Meclisi Duma’nın etrafını F-16 ile bombalamıyorlar. Her şeyi bir plan dâhilinde yapıyorlar.

Ve Ukrayna ile savaş halinde olan Putin böyle bir işe kalkışamaz ve orası Türkiye değil, öyle işlere girmezler. Ülkede zaten yeterince güçlü olan ve neredeyse karşısında muhalefet bulunmayan ve şu anda Rus halkının büyük çoğunluğunun politikalarını desteklediği Putin, 15 Temmuzvari bir oyuna kalkışmaz ki, onların devlet geleneğinde böyle bir şey yok.

Rusya’da ki girişimin 15 Temmuz gibi bir şey olduğuna ne zaman inanırım; Wagner, Genelkurmay Başkanı Gerasimov’u kaçırır da sabaha bırakırsa o zaman bu da bir tiyatro mu diye düşünürüm.

Çağrılar trajikomik

Dünden bu yana AKP’lilerin Putin’e ‘Halkı sokaklara çağır’ çağrıları da trajikomik bir hal aldı. Rusların da kendileri gibi Doblo araçlarla darbeyi durdurabileceğine inanıyorlar, daha kötüsü, 15 Temmuz’da darbeyi kendilerinin durdurduğuna inanmaları. Tarihlerinde Napolyon ve Hitler’e karşı savaş kazanmış Rusları, kendileri gibi F-16’lara kafa atmaya çağırıyorlar.

15 Temmuz, benim için 15 Tem-muz’du. Bir gün geldiğinde o geceyle ilgili yüzlerce itiraf yazısı, makale ve kitap yazılacak ve asıl o zaman 15 Temmuz’u gerçek boyutlarıyla öğrenmiş olacağız.

Wagner eğer NATO destekli ise ki öyle gözüküyor, Putin iktidarına son verebilir. Böyle bir durum gelişirse dünyada ki güç dengeleri yeniden değişecek. Avrupa ve ABD bir kez daha dünyanın yegâne hâkimi olarak dünya haritası üzerinde değişikliklere gidecek.

Putin gibi otoriter ve baskıcı yapıların çöküşü daha da hızlanacak. İran’a askeri müdahale için çevre kontrolü sağlanmış olacak.

Rojava ve İran Kürtleri lehine önemli sonuçlar

Bu durum özellikle Rojava ve İran Kürtlerinin lehine önemli sonuçlar doğuracak. Putin’in gitmesiyle Türkiye’de Avrasyacı yapı yenilecek, Erdoğan yeniden yüzünü AB’ye dönecek. Ancak AB, Erdoğan’a ‘Gel’ der mi, açıkçası ondan emin değilim.

Ve şunu da ekleyeyim: NATO son 3 yılda Rusya’ya karşı 2-0 öne geçti. Önce onları sonu bilinmez bir Ukrayna savaşına soktular, şimdi de iç karışıklığa sürüklediler. Putin bir daha asla o eski Putin olamayacak. Her devrin bir sonu vardır, Putin için de yolun sonu görünüyor.

Perinçek ne olacak diye sorarsanız; merak etmeyin ona bir şey olmaz, ertesi gün çıkar Wagner’i desteklediklerini söyler, yoluna devam eder.

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Wagner-SADAT: Putin için yolun sonu!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir