Kitaptan belgesele: Zilan katliamı hafızası kayıt altına alınıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nihat Gültekin ve Roni Nasır Kaya, Van’ın Erciş ilçesinde bulunan Zilan Deresi tanığı Tahir Nas belgeselinin çekimlerini tamamladı. Tamamlanan belgeselin gösterimi; Van, Doğubayazıt ve Erbil’de gerçekleştirilecek.

Van’ın Erciş ilçesinde bulunan Zilan Deresi’ne 1930 yılında bir baskın düzenlenmiş ve köylerin büyük bir kısmı yakılarak boşaltılmış ve isyana katılıp katılmadığına bakılmaksızın binlerce sivil vatandaş katledilmişti. ‘Zilan Deresi Katliamı’ olarak anılan bu olayda çeşitli kaynaklarda öldürülen sivillerin sayısı belirtilmiş, ama tam sayının 15 bin olduğu öne sürülmektedir.

Yazar Nihat Gültekin, çektiği Tahir Nas belgeseli ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, çekimler sırasında katliama tanıklık eden kişilerle yaptığı söyleşiler sırasında sık sık Zilan ismi ile karşılaştığını dile getiriyor. 2010 yılından beri Erciş’e gidip gelmeye başlayan Gültekin, tanıklarla birebir görüşme şansı yakaladığını ve bunlar içerisinde en çok Tahir Nas isminde birinden etkilendiğini söylüyor.

‘İstedim ki her kitabın bir belgeseli olsun’

Nihat Gültekin, 1926 yılında Ağrı’da başlayan isyana kendi ailesinden bazı fertlerin de katıldığını söyleyerek, bu durumdan kaynaklı bu anılarla büyüdüğünü belirtiyor. Bir süre sonra kendisinde bir merak oluştuğunu ifade eden Gültekin, bu süreci yaşamış kişilerle söyleşiler yapmaya başladığını dile getiriyor.

Belgesel sürecini anlatmaya başlayan Gültekin, tekrar Tahir Nas isminin etrafında dolaşıyor. 1930 yılında 10 yaşında olan Tahir Nas adeta yaşayan bir tarih. Tahir Nas ile yaklaşık 17 defa söyleşi yapma şansı bulan Gültekin, bu söyleşileri kitap haline getiriyor. Kitabın ismi de haliyle “Tahir Nas” oluyor. Gültekin, Tahir Nas kitabından sonra da devam ediyor çalışmalarına. On iki tanıkla daha görüşen Gültekin, bu defa da ‘Esmanê Sor-Şahidên Komkujîya Gelîyê Zîlan’ isimli kitabını çıkarıyor.

Kitaptan belgesele: Zilan katliamı hafızası kayıt altına alınıyor - kitaptan belgesele Zilan katliami 1

Gültekin, bu kitapların yetersiz olduğunu düşünerek belgesel çalışması için kolları sıvıyor. Daha önceki çalışmalarını kayıt altına alan Gültekin, “İstedim ki her kitabın bir belgeseli olsun. İlk Tahir Nas’la başladım. Şu an Tahir Nas kitabının belgeselini çekiyorum” diyor heyecanla.  

‘O dönem yaşanan her şeyi anı anına hatırlıyordu’

Gültekin, Tahir Nas’ı aradan geçen bu kadar uzun zamanın ardından birçok kişinin kurşunlandığı bölgeye götürdüklerini ve kendilerine onca yıl sonra bile orada yaşananları anlattığını söylüyor. Biraz zamanda yolculuk biraz trajedinin ortasına düşmüş gibi bir sersemleme yaşıyor Gültekin. Tahir Nas, Gültekin’in hafızasında yerini almış. Öyle ki, Gültekin, Tahir Nas derken adeta büyüleniyor. Tahir Nas’ın en çok güçlü hafızasının kendisini etkilediğini söyleyen Gültekin, “O dönem yaşanılan her şeyi anı anına hatırlıyordu. Söylediği bir söz beni çok çok etkiledi. Dedi ki, ‘Bu yaşadıklarımızı, Allah düşmanımızın başına bile getirmesin,’ bu beni çok etkilemişti” diyor.

Zilan çalışmalarında 15’inci yılına giren Gültekin, yaşanan olayların unutulmaması için uğraştığını belirtiyor. Gültekin, tek bir amacının olduğunu söyleyerek, “Burada yaşanılan acılar, yarım kalan umutlar, yarım kalan hayallerin kamuoyunda yeterince bilindiği kanısında değilim. Bizlerin ne bir arşivi var, ne bir kütüphanesi var, ne de başvuracağımız herhangi bir dokümanımız var. Tarih, doküman demektir, belge demektir. Bugüne kadar bu konuyla ilgili çok fazla belge göremiyoruz. Benim yaptığım bu çalışmalar; yarına, insanlığa bir belge, bir doküman bırakmak amacını taşımaktadır” diye vurguluyor.

‘Tarihe not bırakmak istiyorum’

Gültekin, “Egemen sistem yüz yıldır tek bir şey yapıyor. Kendilerine göre bir planları var. Adım adım bunu uygulamaya çalışıyorlar. Her şeyi unutturmak üzerine bir planı var. Ve ben insanlık tarihi açısından yüz karası olan bir bölge olan Zilan’ın unutulmaması için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ve inanıyorum ki ileride Zilan’la ilgili sinema filmleri çekilecektir. Romanlar yazılacaktır. Edebiyata, sanata konu olacaktır. Şiirler yazılacaktır. Ve insanlık bu olayla yüz yüze kalacaktır” diye ifade ediyor.

Kitaptan belgesele: Zilan katliamı hafızası kayıt altına alınıyor - nihat gultekin

Çalışmalarına devam edeceğini belirten Gültekin, yazdığı kitapların aynı zamanda belgeselini çekmekteki amacının hem görsel olarak hem de yazınsal olarak tarihe bir not bırakmak olduğunu söylüyor.

‘95 yaşındaki insanlar bu olayı dün yaşamışlar gibi hatırlıyor’

Roni Nasır Kaya, yazılan kitapların belgesel çekimlerini yürüten ve kamera arkasından tanıklıklara tanıklık eden kişi. Gültekin’in vasıtasıyla çalışmaya dahil olduğunu söyleyen Kaya, “Zilan bölgesiyle ilgili çocukluğumuzda çok duyduğumuz, bildiğimiz aynı zamanda çok duyduğumuz, ama bilmediğimiz bir konuyla yakınlaşma durumum oldu” diyor.

Kaya, kamera arkasından, kameraya bakarak konuşan insanların duygularını hissetmeye çalıştığını söylerken duraksıyor. Ve şöyle devam ediyor: “Yani benim için en önemli noktalardan bir tanesi 95 yaşındaki insanlar, sanki bu olayı daha dün yaşamışlar gibi o kadar ince ayrıntılarla, hiçbir bir şeyi kaçırmadan, ezberlemiş gibi cümleleri peş peşe tekrarlayarak anlatmaları beni çok etkiledi. Bu, şu anlama geliyor, demek ki bu insanlar hayatları boyunca yaşadıkları bu travmayı kendi kendilerine sürekli anlatmışlar.”

Kaya, ne yaşananların ne de anlatılanların toplumda yeterince yer edinmediğini söylüyor sitemle.

Kitaptan belgesele: Zilan katliamı hafızası kayıt altına alınıyor - kitaptan belgesele Zilan katliami 3

‘Halen insan kemikleri vardı’

Olayın yaşandığı yere gitmek Kaya’yı en çok etkileyen durumlardan sadece bir tanesi oluyor. Kaya, yaşadığı şaşkınlık ve zihnindeki kargaşayı şöyle aktarıyor: “Biz sanıyoruz ki, bir dereye bütün insanlar bir kere de toplanmış öyle katledilmiş. Öyle değil. Çok lokal yerler var. Örneğin, dört köyü bir yerde toplamışlar orada katletmişler. On köyü başka bir yerde toplamışla, katletmişler. Ve katliamın başlangıç aşamasında hiç kimse, o katliama giden hiç kimse katledileceğini tahmin etmiyor. Bilmiyor. Kendilerine, ‘Devlet sizin isimlerinizi alacak. Kimliklerinizi verecek. Ve üstünüzü başınızı temiz giyinin, devletin karşısında daha temiz eşyalarınızı da takın, gelin,’ deniliyor.”

Kaya, yaşanan olayı çok trajik ve felaket olarak tanımlıyor. Bir başka şaşkınlığı ise insan kemikleriyle karşılaşmak oluyor. “Yani öyle ayaklar altında. Demek ki toprağın, o insanların kemikleri üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen…” diyor.  Kaya, sanki tekrar oradaymış gibi bir ürperti ile, “Halen toprağın üstünde kemikleri görmek çok dehşet verici bir şeydi” diye ekliyor.

Kaya, yaşananları Kürtlerin kayıt altına alması gerektiğini söyleyerek, “Nesilden nesile aktarılmalı. Zilan’da 20 bin ile 30 bin arası insanın katledildiği söyleniyor ve oraya bir anıt bile yapılmamış şimdiye kadar. Kürtler en azından gidip, o katliamı anmak adına da olsa yılda bir kere de olsa oraya toplu bir şekilde gitmelilerdi” diyor.

Kaya, herhangi bir şeyin yapılmamasını bir eksiklik olarak gördüğünü söyleyerek, çektikleri belgesel sayesinde insanların daha fazla bilgi sahibi olacaklarını ve belgeselin bir ses getireceğine inandığını ifade ediyor.

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kitaptan belgesele: Zilan katliamı hafızası kayıt altına alınıyor

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir