‘Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Van’ın sokak hayvanları konusundaki çalışmaları yetkililer tarafından yetersiz olsa da onlar için bir şeyler yapmak için kolları sıvayanlar da var. Sokak hayvanları hakkında çalışmalar yürüten inisiyatif ve hayvan severlerle konuştuk.

Dünyada ve Türkiye’de şehirleşmeyle beraber sokak hayvanlarının yaşam alanları değişerek insanların yaşam alanlarıyla ortaklaştı. Dünya genelinde 600 milyon, Türkiye’de ise 10 milyon dolayında sokak hayvanı olduğu tahmin edilse de yaklaşık 18 milyon sokak hayvanının bulunduğu iddia ediliyor.

Geçtiğimiz günlerde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesinde, güvenlik kamerasına yansıyan ve ne zaman yaşandığı henüz bilinmeyen olayda, genç bir kız başıboş köpeklerin saldırısına uğramıştı. Kameralara yansıyan görüntülerin ardından Van’da gıdaya erişmekte zorluk çeken, kent yaşamı koşulları gereği saldırganlaşan sokak köpeklerinin yarattığı tehdit küçümsenmeyi değil daha fazla büyümeden tedbir almayı gerektirecek boyutta.

Yaşanan bu olayın ardından üniversite yerleşkesindeki saldırgan köpekleri toplattıklarını söyleyen Van Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Adil Allahverdi, verdiği bir röportajda, saldırgan köpekleri kesinlikle sokaklarda bırakmadıklarını aksine şu ana kadar yasaklı ırklar arasında yer alan 40’ı pitbull olmak üzere 65 saldırgan köpeği barınağa getirdiklerini öne sürmüştü.  

Bu saldırılardan sonra Van’da yaşayanlar tedirgin olsa da birçok hayvan sever mevcut duruma ilişkin yeterli önlemin alınmadığını belirterek bazı çözüm önerilerinde bulundu.

‘Türkiye’nin birçok yerine sahiplendirme yapıyoruz’

Van Hayvan Sesi İnisiyatifi kurucularından Sabriye Yazıcı, dört yıl önce inisiyatifi kurduklarını ve amaçlarının özel bakıma ihtiyacı olan sokak hayvanlarına sahip çıkmak olduğunu söylüyor. Sokakta bulunan ve barınakta şansı olmayan yavru, ağır yaralı ve travması olan hayvanları özel kliniklere alarak onlara bir yaşam şansı vermeye çalıştıklarını kaydediyor: “Tek ihtimalleri bu şans ise bizler bunu sağlıyoruz kaderlerine terk edip hayatları üzerinden kumar oynanmasını istemiyoruz. Yavru bir kediyi çok fazla hastalığın bulunduğu çoklu kedi ortamına yani barınağa göndererek ölmesini veya yaşamasını şansa bırakıyorlar. Bizler bu noktada devreye giriyor ve yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz.”

‘Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız’ - Sabriye Yazici
Sabriye Yazıcı

Yazıcı, çoğunlukla hasta hayvanları iyileştirip sözleşme şartıyla sahiplendirme yaptıklarını ve Türkiye’nin birçok yerine sayısız sahiplendirme yaparak hayvanları hem sokaktan hem barınaktan kurtarıp iyileştirdiklerini ve hâlâ hepsinin takibini yaparak gözlemlediklerini söylüyor.

‘Artan popülasyonu hayvanları dağ başına atarak kontrol altına alamayız’

Yazıcı, “Bir vatandaşın bahçesinde hayvan doğum yaptığında hemen şikâyet ile barınak veya kırsal alanlara aldırıyorlar. Artan popülasyonu onları dağ başına atarak kontrol altına almayız” diyor. Yeterli kısırlaştırma çalışmaları ile kontrolün sağlanacağını da söylüyor. Bugün yaşanılan en büyük problemlerden birinin köpek saldırıları olduğunu ve bunun sebebinin ise köpeklere taş atan, şiddet gösteren, aç bırakan halk ve yeterli kısırlaştırma çalışması yapmayan belediyeler olduğunu vurguluyor: “Açıkçası köpeği alın diye baskı yapanlar bu baskıları yeterli beslenme ve düzenli kısırlaştırma çalışmaları için kurumlara yapmış olsalardı inanıyoruz ki şu an bu konuda çok daha farklı bir konumda olurduk. Bu sorunları onları yaşayan ve hakları olan bireyler olarak görebilirsek çözebiliriz. Konuşamıyor olmaları bir hakları olmadığı anlamına gelmiyor. Ses edemedikleri için onlara her istediğimizi yapacağımız anlamına gelmiyor. Ve bu nedenle ‘Van hayvan sesi’ adıyla sahadayız çünkü çıkaramadıkları ses olmaya çalışıyoruz. Hiçbir canlı acı çekerek sokaklar da kimsesiz yitip gitmemeli.”

Barınakta çok fazla hasta hayvan olduğunu söyleyen Yazıcı, çalışan kapasitesinin arttırılması gerektiğini ve kediler adına çok fazla şikâyet aldıklarını bu yüzden özellikle kedi bölümünde düzenlemeler yapılması gerektiğini de belirtiyor.

 ‘Van; bakım, beslenme, kısırlaştırma ve aşılamada diğer illerin gerisinde’

Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yakup Akgül, sokak hayvanlarıyla ilgili Van’da birkaç problemin olduğunu ve bu hayvanların beslenmesi, popülasyonunun hızla artışı ve kısırlaştırmasıyla ilgili yeterli bir sistemin olmadığını belirterek, Van’da sokak hayvanlarının diğer illere göre yeni yeni tanındığını söylüyor.

‘Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız’ - Yakup Akgül
Yakup Akgül

Akgül, Van’ın diğer illere nazaran bakım, beslenme, kısırlaştırma, aşılama, hasatlıklarla mücadele ve rehabilite etme konusunda diğer illerin gerisinde olduğunu belirterek, “Van Büyükşehir belediyesine ait bir tane kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi var ama Van’ın 13 tane ilçesi var. Bu ilçelerde bu konuyla ilgili herhangi bir yatırım yok. Hükümetin son aldığı kararlara binaen 74 binin üzerinde nüfusa sahip olan her vilayette, her ilçede 2022 yılının aralık ayının sonuna kadar sokak hayvanlarına dair kontrolün sağlanması adına özel barınakların kurulması kanuna bağlanmış durumda. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda gerekli talimatları ve yasayı ilgili belediyelere aktardı. Bu yüzden bu eksikliklerin bu sürede giderilmesi gerekiyor,” diyor.

‘Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız’

Her hayvanın birkaç yıl yaşadığını ve bu yüzden üremelerinin kontrollü olması gerektiğini vurgulayan Akgül, “Bu hayvanların üremelerini kontrol altına alamazsak hem anneye hem de yavrulara yeterli sağlık hizmeti veremeyiz. Hayvanlar üzerindeki bu sağlık hizmetini yeterli seviyede sağlayamazsak o zaman onlardan doğan hastalıkların, bu günlerde de olduğu gibi bu sefer insanlar için ciddi bir tehlike oluşturması söz konusudur. Başta kuduz hastalığı olmak üzere birçok paraziter hastalık bu hayvanlardan orjin alarak gelir, bunlar tarafından insanlara bulaşır. Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız. Bu bakımdan bu hayvanların sayısının üreme artış hızının kontrol altına alınması lazım. Kısırlaştırma ameliyatında hayvanlara herhangi bir zararı yok. Hormonal denge açısından herhangi bir zarar söz konusu değil,” şeklinde anlatıyor.

‘Van Büyükşehir Belediyesi veteriner hekimlerle sözleşme yapmalı’

Bu konuda yapılabileceklere ilişkin önerilerde de bulunan Akgül, “Bölgemizde şu anda faaliyet gösteren 100 tane veteriner hekim bürosu bulunmaktadır. Van Büyükşehir Belediyesi ile bir sözleşme yapıp halkımızı bu konuda bilinçlendirip halk ve veteriner hekimler arasında iş birliği yapılabilir. Aynı zamanda mobil ameliyathaneler veya kısa süreli kurulabilecek çadırlarla bu hayvanların yoğun olduğu bölgelerde ameliyatlar yapılabilir. Bizim bölgemizde 600’ün üzerinde veteriner hekim bulunmaktadır. Bu önemli bir sayı ve doğru bir planlamayla bu güç kullanılabilir,” diyor.

Son olarak sevindirici bir haberi de paylaşan Akgül, daha önce yaptıkları bir önerinin de olumlu sonuçlandığını ifade ederek Van’da oluşturulacak bir mama fabrikasının proje çalışmalarının başladığını ve beslenme sorununun bu şekilde çözülebileceğini aktarıyor.

‘Sokak hayvanlar için uygun değil’

Hayvan sever Vedat Atlı, sokağın hayvanlar için uygun olmadığını, hayvanların bütün günü yiyecek aramakla geçirdiklerini söylüyor. Gündüz havanın sıcak ve çok fazla hareketli olduğu için uyuduklarını, gece serin olduğu için çıkıp gruplar halinde dolaşıp çöp karıştırdıklarını aktarıyor: “Hayvanların bazıları agresif bazıları uysaldır. Agresif olanlar saldırabiliyor. Bu tarz agresiflerin rehabilitesi önemli. O agresif köpeklerin yeri sokak değil. Aslında hiçbir hayvanın yeri sokak değil çünkü yaşam süresi kısalıyor. Enfeksiyonla uğraşıyor, dışarıdaki insanlarla muhatap oluyor ve o da tedirgin oluyor o da kendini güvende hissetmiyor. Ben bir hayvan sever olarak bu işin artık kontrol altına alınması gerektiğini düşünüyorum.”

‘Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız’ - Vedat Atli
Vedat Atlı

‘Hayvanlar gün boyu su ve yiyecek arıyor’

Barınakların da hayvanların yeri olmadığını çünkü barınakların bir hapishane görevi gördüğünü belirten Atlı, barınakların çözüm olmadığını söylüyor. Atlı, barınakların, hayvanları tedavi ettikten sonra tekrar sokağa bıraktığını ve yine aynı sorunların başladığını belirtiyor ve hayvanların gün boyu yiyecek ve su aradıklarını anlatıyor.

Atlı, kısırlaştırma yapılarak bahçeli evlere sahiplendirme yapılabileceğini ekliyor sözlerine. Bahçesi olan insanların hayvanları sahiplenip bahçelerinde beslemelerini, belediyelerin de bunu takip ederek mama desteği sunmaları gerektiğini yorumluyor: “Kimlikli takip yapılabilecekse güzel bir çözüm olabilir. Halkta da bir bilinç oluşmuş ve böylece evcil hayvan seviyesine geçeriz. Böylece hem hayvanlar sokaktan kurtulmuş olur hem de evcil hayvan kültürü yaygınlaşmış olur.”

Ayrıca Van Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan Hayvan Bakım ve Rehabilite Merkezi’ne gitmek üzere Basın ve Haberleşme Birimi üzerinden yaptığımız başvuru tadilat gerekçesiyle reddedildi.

Yeşim Karaağar

(ro)

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
‘Sokak hayvanlarını sağlıklı tutamazsak insan sağlığını da koruyamayız’

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir