İranlı kadınlar Van’da kimler tarafından hedef gösteriliyor?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Van’da bulunan İranlı kadın turistlerin giyimleri ve yaşam tarzları kentte yaşayan birçok kadın tarafından olumlu karşılanırken Van’da yayın yapan yerel bir site ve bir siyasi partinin il başkanı tarafından hedef gösteriliyor.

İran ile en uzun sınır hattına sahip olan Van, özellikle yaz aylarında binlerce İranlıyı ağırlıyor. Van’a bu yıl yaklaşık 418 bin İranlı turist giriş yaptı. Kentin ekonomisine büyük oranda katkıda bulunan İranlı turistler arasında kadın turistlerin sayısı da azımsanmayacak derecede. Kendi ülkelerindeki baskıdan dolayı Van’da rahat bir şekilde tatil yapan İranlı kadın turistler, kentin sokaklarında özgür bir şekilde dolaşarak tatilin keyfini çıkarıyor.

Van’da bir süredir İranlı kadın turistlerin giyimleri sosyal medya ve yerel bir site üzerinden bir siyasi partinin il başkanının da aralarında bulunduğu birkaç erkek tarafından hedef gösteriliyor. Yine kadınlar adına konuşan erkekler, güya kadınlar durumdan rahatsızmış gibi hakaret içerikli söylemlerle hedef haline getiriliyor.

İran’da Jîna Mahsa Emînî’nin katledilmesiyle başlayan şeriat karşıtı protestolar üzerinden bir yıl gibi bir süre geçmesine rağmen kadınlar İran’da baskı görmeye devam ediyor. Öte yandan Türkiye’de kadınların huzuru için park ve sahillerde içki yasağı gibi uygulamaların getirilmesi de beraberin de birçok sorunu beraberinde getirdi. Van gibi turist çeken iller başta olmak üzere Türkiye’de de şeriat uygulamalarının getirilebileceği ihtimali ve böylelikle bu illerde sosyal sorunların yaşanabileceği üzerinde de sık sık duruluyor.

Türkiye’de başlayan ve devam etmesi muhtemel yasaklar, Van’da İranlı kadınlar üzerinden oluşturulan algılar sonucunda hem İranlı turistleri hem de Türkiye’de yaşayan kadınları ne gibi sorunlar bekliyor sorusunu da akıllara getiriyor.

Biz de Van’da yaşayan kadınlara İranlı kadınlardan rahatsız olup olmadıklarını sorduk. Söz konusu kişilerin yaptığı, ‘Van’da yaşayan kadınlar, İranlı kadınların giyiminden rahatsız’ cümlelerini bir de kadınlardan, sözün esas sahiplerinden dinledik.

‘Bu bir anlamda ön hazırlık olabilir’

Sosyolog Aşiran Aydeniz, İranlı kadınların giyim kuşamlarının kentte yaşayanlara farklı gelebileceğini fakat İranlıların yıllardır Van’a gidip geldiklerini söylüyor. İran’a sınır kapısı olan illerden biri olan ve en fazla ticaretin yapıldığı illerin başında Van’ın geldiğini hatırlatan Aydeniz, “Toplumsal yapı üzerinden bunu vurmak farklı bir boyut diye düşünüyorum,” diyor.

Aydeniz, kadınların İran’a giderken başörtüsüne mecbur bırakıldığını belirterek, buraya gelen İranlı kadınlara, ‘böyle giyinmeyin’ seslerinin İran rejiminden bir farkı olmadığını aktarıyor. Ve şöyle devam ediyor: “Eğer böyle bir şeye adım atmaya başlarsak yarın öbür gün ben kadınım diye işletmecilik yapmama izin vermeyecekler. Bu bir anlamda ön hazırlık da olabilir.”

Van’da bir dönem üniversite öğrencilerine karşı da böyle bir durumun söz konusu olduğunu belirten Aydeniz, “Çünkü üniversite öğrencilerinin de kenti geliştirebileceğini, kente bir şeyler kattığını hem ekonomik hem kültürel anlamda görebiliyorduk. Onlar üzerinde de fazla baskı oluşmaya başladı. Bu tür durumlar hâkimiyet alanlarını çok fazla sarstırmayacaklarını gösteriyor. Rahat bir ortamın oluşması onlar için tehlike arz ediyor,” diyor.

‘Fuhuş ve uyuşturucu almış başını gidiyor’

Türkiye’nin diğer turistik yerlerinde böyle bir konunun şimdiye kadar gündeme gelmediğini söyleyen Aydeniz, “Ben farklı bir boyuttan değerlendiriyorum. Özellikle kendi toplumsal yapımız üzerinden değerlendirilmesi bana çok iyi niyetli gelmiyor” diye kaydediyor. Van’da farklı sorunların olduğunun altını çizen Aydeniz, “Fuhuş, uyuşturucu almış başını gidiyor. Fuhuşu, uyuşturucuyu giyim kuşamla değerlendirdiğimizde en fazla fuhuşun olması gereken illerden biri Antalya, Bodrum gibi yerlerin olması gerekiyor o zaman,” diye vurguluyor.

‘Kadınlardan korkuyorlar’

İranlı kadınlarla beraber Van’da yaşayan kadınların da bakışlarının değiştiğini söyleyen Aydeniz, “Biraz göz aşinalığı da oluşuyor. Bu aşinalık, sistemi şöyle korkutuyor; buradaki kadınlarında düşüncelerini ifade edebilme, istediklerini yapabilme yönünde harekete geçirebileceklerini düşünüyorlar. Ve bundan korkuyorlar zaten. İstanbul Sözleşmesi’nin ortadan kaldırılmasından tutun da birçok kapatılan kadın kurumlarına kadar… Kadınlardan gerçekten çok korkuyorlar,” diyor. Van’ı 20 yıl önce ile kıyaslayan Aydeniz, kadınların daha rahat edebileceği bir ortamın oluştuğunu söylüyor ve “Bu belki kendilerini muhafazakâr diye adlandıran kesimleri rahatsız etmiş durumda. Hep şunu deriz; asıl devrimi kadınlar yapar,” diye ekliyor.

‘İranlı kadınlar olumlu bir değişim sağlıyor’

Roza Lina Dürre de, Van’da yaşayan bir mühendis. Kente gelen İranlı kadınlardan rahatsız olmadığını söylüyor. Bir internet sitesinde İranlı kadınların hedef alındığı yazı ile ilgili, “Bu duruma hem erkeklerin hem de kadınların daha çok sosyolojik ve siyasal açıdan bakmalarını bekliyorum. Bizim de öyle olmamıza çok az kalmış durumda çünkü. İranlı kadınlar kentte olumlu bir değişim yaratıyor. Fars kültürüyle eskiden beri iç içeyiz, tarih boyunca aramızda paylaşımlar oldu. Yeni bir etkileşim değil, ama yine de kültürlerin farklılığının sık etkileşimi birbirini değiştirebilir,” diyor.

İranlı kadınlar Van’da kimler tarafından hedef gösteriliyor? - WhatsApp Image 2023 09 01 at 09.21.19

‘Türkiye’de bu gidişle şeriat kapıda’

Van’ın öteden beri çok fazla farklı insanın bir arada bulunduğu bir yer olduğunu belirten Dürre, “Bunun olumlu etkilerinden biri de sabit bakış açısını ve yobazlığı bir nebze kırması. İranlıların da böyle bir etkisi oldu,” ifadelerini kullanıyor.  İranlı kadınların giyimlerinden rahatsız olanlar için de şunları söylüyor Dürre: “Erkeklerin bundan rahatsız olmalarına şaşırmamak gerek, kendilerini zorlayan her şeyden rahatsızlar. O derece ki, kendilerinin gücü yetmediğinde kadınları kullanıyorlar. Ve dil hep aynı; ‘ben de modern giyinen bir kadınım ama…’ Bunun sadece bir giyim mevzusu olmadığını anlamak bu kadar zor olmamalı. Türkiye’de de bu gidişle şeriat kapıda.”

‘Şu an yapılan insan haklarına aykırı’

Aktivist Zozan Özgökçe ise, İranlı kadınların giyimlerinden kesinlikle rahatsız olmadığını söylüyor. Önceki dönemlerde kadınların rahat giyindikleri zaman tacize maruz kaldıklarını söyleyen Özgökçe, “Şuan sokaklar karma, ama eskisi kadar bundan rahatsız olmuyorum. İranlıların Van’a gelmeye başladığı dönemlerden beri daha rahat hissettiğimi söyleyebilirim,” diyor. Özgökçe kent merkezinde şortla gezerken kendisini baskı altında hissettiğini fakat artık rahat bir şekilde gezebildiğini ifade ediyor. Özgökçe uzun dönemler belli sokaklarda rahat edemediklerini fakat İranlıların o sokaklarda bunu kırarak rahat oturduklarını, eğlendiklerini söylüyor. Ve ekliyor: “O sert mekânların, o eril, testosteron kokan yapısını İranlılar değiştirdiler. Bundan rahatsız olanların sorunlu insanlar olduğunu düşünüyorum.”

İranlı kadınların kendi ülkelerinde baskı altında yaşadıklarını, her bireyin istediği gibi giyinme özgürlüğüne sahip olduğunu söyleyen Özgökçe, şu an yapılanın insan haklarına aykırı olduğunu belirtiyor.

‘Esas sorun Kürtçeye yaklaşım’

Özgökçe, olayın bir başka boyutuna değinerek itiraz edilmesi gerektiğini düşündüğü dil konusuna vurgu yapıyor. Kürtlerin de bu kentte yaşadığını söyleyen Özgökçe, “Ama şu an hangi mağazaya girerseniz Farsça müzik çalıyor, esnaf Farsça konuşuyor. Kürtçe aynı muameleyi görmedi. Kürtler yoksul diye mi? Bu açıdan kıyaslıyorum,” diyor.

Kürtçenin özgür olmadığını söyleyen Özgökçe, “Farsça tabelalar her yerde var, ama Kürtçe için itiraz var. Bence bu durum sorunlu. Bunun altyapısını biliyoruz. İdeolojik bir sürü bariyer var. Yıllardır burada olup da tek kelime Kürtçe öğrenmeyen birçok insan var. Kürtçe şarkı söylediği için öldürülen bir insan var, ama Sanat Sokağı’nda Farsça müzikler eşliğinde dans eden insanlar çok normalleşmiş durumda. Benim tek itirazım Kürt dili açısındandır,” ifadelerini kullanıyor.

İranlı kadınlar Van’da kimler tarafından hedef gösteriliyor? - WhatsApp Image 2023 09 01 at 09.21.47

‘Jasmin bu topraklarda yaşasaydı komşuya bile gidemezdi’

Özgür iradesi ile giyinen kadınlara Türkiyeli erkeklerin tahammülü olmadığını belirten Özgökçe, boşanmak istediği için öldürülen, dilediği gibi yaşamak istediği için şiddete uğrayan kadınların olduğunu hatırlatıyor. Şu sıralar gündemde olan Mahabadlı Astronot Jasmin Moghbeli örneğini vererek şunları söylüyor: “Jasmin bu topraklarda yaşasaydı değil uzaya belki komşuya bile gitmek için ailesinden, babasından ve çevreden göreceği baskıdan dolayı gidemeyecekti. Bu coğrafyanın kadın üzerindeki etkisi böyle. İranlı kadınlar da özgür olmalı Kürt kadınları da özgür olmalı, Türkiyeli tüm kadınlar da özgür olmalı, dilediği gibi yaşamalı.”

Bu seslere itiraz edilmesi gerektiğini aktaran Özgökçe, “Bu çok ciddi bir sorun. Azınlık bir bağnaz grubun taleplerinin olmasındansa özgürleşmek isteyen, rahat çalışmak isteyen, iş hayatına katılmak isteyen, dilediği kadar çocuk yapmak isteyen, evlenmek isteyen veya istemeyen kadınların taleplerinin daha çok kabul görmesi gerekiyor,” diyor.

Serhat News

Tepki Ver | mutlu1
1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
İranlı kadınlar Van’da kimler tarafından hedef gösteriliyor?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir